Ceyhun Kirimli has a PhD. in Biomedical Engineering with areas of competence in Molecular Biology, Genetics & Biomedical Engineering and Computational Sciences with focus on Development and Design of Biosensors.

http://www.linkedin.com/in/ceyhunkirimli
http://ceyhunkirimli.com

Ad Unit

Sunday, October 4, 2015

2016 Tesla Model X ve hakkında bilmek istediğiniz 15 şey.





2016 model Tesla Model X 30 Eylül'de Tesla'nin Kuzey California fabrikasında resmen tanıtıldı. Temel mimarisini ve güç üretim ve aktarım elemanlarını Model S'den alan araç gerçek bir 7 kişilik crosover. Yeni Model X kelimenin tam anlamıyla bir yürüyen teknoloji harikası ve bu haliyle Model S'e göre annelere daha çok hitap edeceği kesin. Gelelim bahsettim 15 özelliğe;


1) Yeni Model X "falcon" yani şahin tipi kapılara sahip. Fakat, Mercedes SLS AMG'nin aksine kapılardaki ekstra bir menteşe sayesinde kapılar çok dar park yerlerinde dahi kolaylıkla açılabiliyor. Aluminyum derisinin altındaki ultrasonik sensörler sayesinde aracın kapıları açılabileceği maksimum genişliğe kadar otomatik olarak açılabiliyor. Tesla'nin söylediğine göre kapıların tam olarak açılabilmesi için aracın 30 cm'den daha az bir mesafeye ihtiyacı oluyor. 



2 ) Yeni Model X'in on kapıları ise kendi kendine açılıp kapanabiliyor. Kapılar 45 derecelik bir acı yapicak şekilde açılmaya programlanmış ve eğer bu acının gerektirdiği kadar bir alan yoksa yine sensörler sayesinde açılabileceği maksimum acıya kadar otomatik olarak açılabiliyor. Şahin tipi kapıların açılmasında kullanılan ultrasonik sensörler ile
tamponda bulunan ekstra sensörler ve ayrıca anahtar yuvasında bulunan sensörler sayesinde aracın ne acıyla park edildiği ve kapıların ne kadar açılabileceği hesaplanabiliyor. Araca bindiginizde ise otomatik vites arabaların çalıştırılması için gereken fren pedalına bastığınızda kapılar otomatik olarak kapanıyor. Tabiki aracın içindeki 17 inçlik ekran ile de kapıları kontrol edebiliyorsunuz. 




3) Model X'in bir başka özelliği ise panoramic on cami. Tesla'nin söylediğine göre on cam, herhangi bir arabada kullanılan en büyük kıvrımlı cam. Camın bittiği yer birinci sıradaki yolcu koltuk kafaliklarinin dahi arkasında kalıyor. Tesla'nin söylediğine göre esas mühendislik bu camın arkaya doğru doğru golgelendirilmesi ve on kısmının gölgesiz olmasında konusturulmus. 





4) Araçta ayrıca teleskopik ve manyetik güneşlikler bulunmakta. Aracın on cam kolonuna bağlı olan güneşlikler tıpkı bir anten gibi uzatılarak on camın ortasındaki geri aynasına manyetik olarak sabitlenebiliyor. 

5) Araçta Tesla Model S P90D de olduğu gibi "ludicrous" yani gülünç modu bulunuyor. Model X'de de aynı 259 beygirlik on motor ve 503 beygirlik arka motor kullanılıyor. Toplamda 967 Nm tork üreten bu iki motor sayesinde, gülünç modda 0'dan saatte 96 km hıza 3.2 saniyede ulaşabiliyorsunuz. Gülünç mod kullanılmadığı durumda ise 3.8 saniyede aynı hıza erişmek mümkün. Gelecek 90D modeli ise aynı hızlandırmayı 4.8 saniyede gerçekleştirebilecek. 





6) Model S sedan modeline ise menzil de neredeyse hiç bir kayıp görünmüyor Tesla'nin söylediğine göre. Gülünç modlu yada modsuz, her iki modelinde de 250 mil yani yaklaşık 400 km menzili olan aracın sedan abisine göre 5 km'lik bir menzil kaybı görünüyor. Araçta 90 kW-saatlik piller kullanılıyor ve bir crossover için rekor sayılabilecek 0.24 rüzgar sürtünme katsayısına ulaşılmış. 

7) Araç için inanılmaz uzun bir kuyruk oluşmuş durumda. Aracınızı bugün sipariş verirseniz elinize ulaşması 8 ila 12 ay arasında sürecek Tesla'nin söylediğine göre. 

8) Aracın tek noktadan destekli bir ikinci sıra koltukları bulunuyor. Tek bir kolon üzerinde sabitlenmiş koltuklar konforu maksimize etmek için bu şekilde tasarlanmış. Bu sayede koltukların altındaki depolama alanı artırılmış. 



9) Model X'in şahin tipi kapı vidaları piroteknik olarak patlayıp dışarı fırlayan cinsten değil fakat göründüğü üzere buna zaten gerek de yok. Tesla'nin söylediğine çok alçak ağırlık merkezi sayesinde (aracın en ağır parçası olan piller tamamen zeminde...) araç piyasadaki SUV ve crossoverlar bir yana bir çok arabadan bile daha az takla atmaya meyilli. Pilin bu şekilde konması yandan alınan darbelerin sasiye daha iyi dağıtılmasında da etkili olmuş. İlk direk ile yandan çarpma testinde Model X test yapılan direği kırmış. Evet yanlış duymadınız... Test için kullanılan çelik direk çarpışma sonunda kırılmış!!!. 

10) Tesla Model X'in kabininde 17 adet hoparlör bulunuyor. 560 wattlik ses sistemi olan Model X'in içinde Model S'in aksine bir iPhone merkezi konsolu konmuş. 

11) Model S'de ayrıca hiç alışık olmadığımız ölçüde büyük jantlar kullanılmış (motorların inanılmaz tork değeri sayesinde). Jantlar 21 inç çapında. 

12) Michelin Pilot Süper Sport lastikler önde 285/35 arkada ise 325/30 ebadında. 

13) Çok büyük bir araç olmamasına rağmen, araca 7 kişilik oturma düzeni sigdirilabilmis. 

14) Model X üretilen ilk çeki demirli elektrikli araç. Model X'in üzerinde üçüncü sınıf bir çeki demiri sistemi takılı halde alınabiliyor. Aracın çekme kapasitesi ise 5000 pound yani yaklaşık 2300 kg civarında. Aracın ağırlığı ise 2468 kg. 7 kişilik içten yanmalı motora sahip diğer crossoverlara göre bu değerin yüksek olmaması inanılmaz bir başarı.

15) Model X'in arka spoiler bir elektrik motoru sayesinde üç farklı pozisyonda kullanılabiliyor. Aracın hızına göre otomatik olarak pozisyon değiştiren spoiler düşük hızlarda sürtünme etkisini minimuma indirmek için neredeyse tam yatay bir pozisyon alıyor. 

Yollarda görmek için sabırsızlandığım araçlardan biri olan Model X türünün ilk örneği olarak karşımızda. Bakalım BMW'nin bu duruma cevabı nasıl olacak...

Friday, September 18, 2015

2016 model Honda Civic resmen lanse edilmeden ilk kez görüntülendi




Resmi olarak lanse edilmesine günler kala Michigan eyaletinin Ann Arbor şehrinde sokakta görüntülenen 2016 model Honda Civic yerini aldığı modele göre bir hayli farklı.



Günümüzün küçük sedan normlarına göre çok sıradışı bir dizaynı olmayan aracın, Honda gibi muhafazakar bir firma için büyük bir değişiklik olduğunu söyleyebiliriz. Aracın ön yüzünde daha düz bir ızgara ve arkada ise C şeklindeki farlar dikkati çekiyor. Liftback tarzı sedan modelin açılı bir tavanı ve kısa arkası yeni modelin öne çıkan özelliklerinden. Yerini aldığı modele göre bir hayli uzun görünen aracın duruşu New York Autoshow fuarında serrgilenen Civic Consept modelini andırıyor. Honda bu onuncu jenerasyon modeline turbo charger'lı Type R'ı da ekleyerek sınıfının lideri olmayı amaçlıyor. Bekleyip göreceğiz...


Saturday, September 5, 2015

Nano-çelik

Bugün sizlere otomobil üretiminde çok önemli bir yeri olan çelikten ve çelik üretimindeki önemli bir gelişmeden bahsetmek istiyorum. Amerika da ve dünyanın birçok ülkesinde akaryakıt fiyatlarının düşmesi tüketiciyi yakıt cimrisi araçlar yerine daha büyük ve konforlu araçlar almaya yöneltiyor. Amerikan hükümeti ise aşırı yakıt tüketimini ve karbon dioksit salınımını azaltmak için avrupa ülkeleri gibi ek vergiler koymak yerine sorunu üretici firmaların çözmesini bekliyor. Bu soruna çözüm olarak sunulan önerilerden birisi alüminyum kadar hafif ve sağlam olan yeni bir çelik çeşidi geliştirmek. 

Bu yeni çelik tipine NanoSteel, yani Nano-Çelik ismi verilmiş. Hali hazırda kullanılan çelik üretim tesislerinde üretime uygun olarak tasarlanan Nanocelik, günümüzde kullanılan gelişmiş çelik gibi geleneksel yöntemler kullanılarak üretilebiliyor. Celige atom mikroskobu ile baktığınızda küçük zerrelerden oluştuğunu görürsünüz. Nanocelik işte bu zerrelerin boyutlarının daha küçük olmasına imkan veren termokimyasal mekanizmalar sayesinde, nano-yapıların eşsiz kombinasyonlarda birleşmesine ve böylece nanoceligin gücünün ve esnekliğinin artmasına imkan veriyor. 
Çeliğin gücünün artırılması için yapılan değişikler normalde çeliğin daha kırılgan olmasına sebebiyet vermektedir. Ama NanoSteel firmasının bu yeni geliştirdiği alaşım ve nano-yapılar, bahsettiğim zerrelerin kabalasmasini engelleyerek kırılganlığı azaltıyor. Yüksek sıcaklıklarda nano-faz düzeltmeler sayesinde gelişmiş yüksek kuvvetli celiklere göre 10 kata kadar daha küçük zerrelerin oluşması sağlanmış oluyor. Oluşturulan çelik levha tıpkı diğer çelik levhalar gibi araba fabrikalarında istenildiği gibi sekillendirilebiliyor yada islenebiliyor. 

Bu yeni ürünün araçlarda ne kadar bir hafiflemeye imkan vereceğini görmek için, Alman EDAG firması, 2011 model Honda Accord'dan uyarlanmış, NHTSA'in düşük ağırlıklı araç çalışması için tasarladığı bir araba gövdesi ile deneyler yapmış. Accord'un su anki modeline göre yüzde 30'a yakın bir hafifleme kaydedilen bu deneyler sonucunda NHTSA için tasarlanmış hafifletilmiş bir diğer Accord modeline göre ise yüzde 10 daha hafif bir değer ölçülmüş. Paralel bir çalışmada alüminyum ile yapılan bir gövdeye göre ise yüzde 4.6 daha ağır bir gövde ölçümü alınmış. Nanosteel firması, bu farkın da çeliğin işlenmesi ve sekillendirilmesinin optimize edilmesi neticesinde giderileceği görüşünde. 

Araçların hafiflemesi sadece yakıt tasarrufu için değil, performans içinde olumlu etkileri olan bir gelişme. Üretime geçer mi, geçsede ne kadar sürer, bekleyip göreceğiz...

Monday, August 24, 2015

Renault'un 2 zamanlı TSI tipi yeni Dizel Motoru

Bugünkü yazımda sizlere Renault'un geliştirdiği yeni bir dizel motordan bahsetmek istiyorum. Motor teknolojileri geliştikçe motorlarin hacimlerinin de küçüldüğü bir gerçek. Aslında 2 zamanlı supercharger kullanılan ilk dizel motor bu yeni geliştirilen motor değil. Hot rod tutkunlarının çok iyi bildiği Detroit Dizeller de 2 zamanlı ve supercharger ile çalışıyor. Roots tipi bir supercharger kullanılan Detroit dizel aslında Amerika da epey popüler...




Renault'un geliştirdiği bu yeni motorun Detroit Dizel'den farkı motor hacmi ve tabiki yeni nesil bir motor olması dolayısı ile yakıt tüketimindeki cimriliği. Söylenene göre bu yeni motor yüzde 50 verimlilik değerlerine ulaşmış durumda. Yeni nesil benzinli motorların yüzde 35'lik değerine göre bu çok iyi bir rakam. Dahası Volkswagen grubundan çok iyi tanıdığımız TSI motorları (bir kısmı) gibi, twin charger özelliğine sahip, yani alt devirler için bir supercharger üst devirler için ise bir turbocharger kullanılıyor. Üretime geçmesi durumunda şimdiye kadar üretilmiş en tasarruflu motor olması bekleniyor.


Lakabı "Powerful" yani "Güçlü" olan yeni motor henüz deneme aşamasında ve test edilen versiyonu arabalarda görmeye alışık olduğumuz hacimlerin henüz çok altında. Test edilen motorun hacmi 730 cm küp, ve 47 bg ve 67 bg üretebilen 2 versiyonu mevcut. Tork değerleri ise sırasıyla 113 ve 145 NM. bu değerleri çok daha fazla sürtünme kaybı olmadığını varsayarak 1.6 litrelik bir motora aksettirirsek, yeni motorun 147 bg güç ve 318 Nm tork'a yakın değerler kaydedeceği görülüyor. Bu değerler Renault'un avrupa pazarındaki Espace modelinde kullandığı 1.6 litrelik çift turbolu dizel motorundan az olduğu bir gerçek (Espace'in değerleri 160 bg güç ve 380 Nm tork). Fakat test edilen motorun çok daha hafif ve daha tasarruflu olması bekleniyor. Renault ayrıca, tıpkı Fiat'in 500 modeli ile yaptığı gibi, çok uzun yıllardan sonra ilk defa bu motor ile Amerika marketine de girmeyi planlıyor. Bize düşen her zaman ki gibi sabırsızlıkla beklemek...

Thursday, August 13, 2015

2016 Cadillac CTS-V


Cadillac CTS'i 2003 yılında gösterime giren Matrix serisinin ikinci filmi olan "Matrix Reloaded"'daki unutulmaz otoban sahnesinden hatırlarsınız. Bu aracın CTS-V modeli, 2004 yılında  ilk kez piyasaya sürüldü. V modelleri Cadillac'in BMW M serisine ve Mercedes'in AMG'sine cevabı olarak ta bilinir. Su anda satılan modeler arasında M3'e rakip olarak ATS-V ve M5 ve M6'ya rakip olarak da CTS-V bulunuyor. CTS-V'lerde şimdiye kadar hep Corvette motorları kullanıldı. Aracın 2016 modelinde de bu gelenek bozulmamış.



Biraz aracın performans değerlerinden bahsetmek istiyorum. 0-60 mil hızlanmasını 3.8 sn'de gerçekleştiren araç 400 metrelik drag pistini ise 11.9 sn'de tamamlıyor. Skidpad testini ise inanması güç olan 1.01 g ile geçmeyi başarıyor. 1 g'nin üzerindeki sayılar eskiden sadece süper spor araçların ulaşabileceği bir performans değeriyken günümüzde 2016 Cadillac CTS-V gibi 1863 kg'lik sedan araçların ulaşması bize teknolojinin geldiği noktayı bir kez daha gösteriyor. Fren testini ise saatte 60 mil hızla seyrederken 30 m'nin biraz üzerinde durarak geçen araç yine inanması güç bir performansa imza atıyor. Aracın yakıt tüketimi ise eski modeline göre bir hayli gelişme göstermiş. Şehir/Otoban/Karma tüketiminde 12/18/14 mpg olan değerler yeni modelde 14.9/21.5/17.3 mpg gibi etkileyici değerlere yükselmiş. Aracın kalbinde önceden de söylediğim gibi 650 bg'lik Corvetten çıkma bir LT4 V8 bulunuyor. Beygir gücü 10 bg düşürülerek 640 beygir üretilmiş Cadillac CTS-V de...Şanzıman ise direksiyondan degiştirilebilen 8 ileri bir otomatik vitesle süslenmiş. Aracın torku ise 854 Nm. Son hız ise saatte 320 km olarak tahmin ediliyor.



CTS-V'nin şasisi ise kardeşi CTS'e göre zeminde bulunan özel bir alüminyum plaka ile güçlendirilmiş. Şasinin esnemesini azaltmak amacıyla Mac-Pherson tipi gergi çubuğu bulunan araçta çok bağlantılı arka suspansiyonlar 3 kademeli Magnetic Ride (manyetik sürüş) kontrollü şoklarla süslenmiş. Önde 6 arkada 4 pistonlu Brembo marka frenler bulunan araçta yine önde neredeyse direksiyonla aynı büyüklükte soğutma kanallı fren diskleri ve arkada da soğutma kanallı diskler bulunuyor. Araçta bulunan dövülmüş alüminyum jantları ise Michelin Pilot Süper Sport lastikler sarıyor.


CTS'V de sunulan sürüş modlari ise Kar, Touring, Sport, ve Yarış modlari olarak ayarlanabiliyor. Sürüş modlari muadili araçlardaki gibi, elektrik destekli direksiyonun sertliği, gaz tepkisi, LED paneldeki gösterge çeşitleri, şanzımanın vites değiştirme hızı ve hangi devirlerde değiştirdiği gibi parametreleri ayarlayarak seçilen sürüş modunu optimize ediyor. Bunun dışında sadece Yarış moduna özel olarak, 5 farklı derecelendirme ile "preformanslı yol tutuş yönetimi" ayarlanabiliyor. Bu ayarla elektronik kontrollü denge ve yol tutuş sisteminin özellikleri (ESP olarak duyduğumuz sistemin gelişmiş versiyonu) değiştirilmiş oluyor. 



Bana sorarsanız yeni Cadillac CTS-V'nin hakkını vermek için Matrix gibi bir film çekmek ve en guzel sahnelerinden birini bu essiz araca ayırmak gerekiyor...

Monday, June 22, 2015

Yeni Ford Shelby GT350 (motor incelemesi) 



Yeni Ford Shelby GT350’nin motoruyla ilgili detaylı bir inceleme yapmak için, öncelikle motorun özelliklerinden bahsetmek gerekiyor. 5163 cm küp hacimli motor, Ford’un şimdiye kadar ürettiği en yüksek güce sahip atmosferik V8. 7500 devirde en yüksek gücü olan 526 bg. üreten bu canavar, 4750 devirde 582 Nm tork üretirken devir kesicisine ise 8250 devirde giriyor. Pistlerde parlamak için tasarlanmış bu motor Michigan eyaletinin Allen Park şehrinde her parçası yeni olarak sil baştan tasarlanmış.



Aracın krank mili dahi sıfırdan bu araca özel olarak üretilmiş. Düz tıp krank milleri, motorun on kısmına gelen ucu solda kalicak şekilde bakıldığında, piston kollarının bağlantı yerlerine 3 şekilde üretilirler (Yukarı=Y, Aşağı=A olacak şekilde, YAAY,YYAA yada YAYA). Ford motorun son haline karar vermeden önce, motorun düzeneğine göre 3 tıp krank millerinin her birini bilgisayar modellemesi ile denedikten sonra, en az 2’sini prototip olarak üretip deneyerek, motorun en iyi şekilde nefes almasına imkan veren YAYA tıp krank milinde karar kılmış. Motorun aldığı havanın maksimize edilmesinin yani sıra egzoz akışının gelistirilmeside sağlanmış (aynı sırada bulunan hiç bir silindirin krank milinin 90 derece dönmesi ile ateşleme gerceklestirmemesinden dolayı).




Atmosferik olarak dizayn edildiği için, önceden de söylediğim gibi yeni motorun tasarlanmasinda, motora giren havanın maksimize edilmesine çok önem verilmiş. Hava öncelikle çok büyük bir hava temizleme aparatindan (Hava filtresi bu aparatin içinde bulunuyor) geçtikten sonra Ford’un şimdiye kadar ürettiği en büyük emme boğazına ulaşıyor (87 mm çapında). Daha sonra salyangoz tipi emme manifoldundan geçiyor. Manifoldda bulunan kapakçıklar girdap etkisini artırarak daha verimli yanma olmasına imkan veriyor. Son olarak 14 mm lifti olan emme subaplarindan geçiyor. Bu denli yüksek devirlere ulaşabilen bir motor için bu lift gerçekten de etkileyici. Silindir kafaları ise tümü CNC’den geçmiş yanma odaları ve portlar ile önceki 5 litrelik atmosferik Mustang motoruna göre yüzde 6 daha hafifletilmiş.




Motorun sıkıştırma oranı ise 5 litrelik eski motora göre 11:1 den 12:1’e çıkarılmış. Egzoz valfleride emme valfleri gibi 14 mm’lik lifte sahip. Egzoz manifoldu ise elle kaynak yapılmış ve 4:3:1 dizaynina sahip (hidrolik direksiyon akşamının motordaki yerinden dolayı, genellikle 4:2:1 olan manifold’un uygulanamamis ve manifold bu akşamın etrafından dolandırılarak 4:3:1 olarak dizayn edilmiş).





Klasik Amerikan V8i bu versiyonuyla bence yerlerini daha Avrupai bir motora bırakıyor. Motor konusunda benim gibi ekşi kafalıları bir tarafa bırakırsak, yeni V8lerin ciddi bir beğeni toplayacağına inanıyorum.

Tuesday, June 9, 2015

FEV xDCT-7 ve xDCT-10 Çift Kavramalı Şanzıman

Bu gün ki yazıma, FEV'in SAE 2015'te sergilediği bir diğer yenilikle devam etmek istiyorum. xDCT-7 ve xDCT-10 adından da anlaşılacağı üzere çift kavramalı 7 ve 10 vitesli yeni şanzımanlar. Bu şanzımanların en büyük özelliği daha küçük hacimde daha çok vitesi bulundurarak diğer enine dingilli platformlara göre çok daha hafif olmaları...Bu tasarımın kalbinde xDCT'lerin çift kavramalı sistemlerdeki 3 şaftı (2 giriş ve 1 çıkış şaftı ) kullanma şekli yatıyor. 




Klasik sistemlerde her vites oranı iki giriş şaftından birindeki dişli (çift ve tek vitesler için ayrı giriş şaftları kullanılıyor) ve çıkış şaftındaki dişli ile belirleniyor.  Bu yeni sistemde ise bazı vitesler için oran 2 giriş şaftınında kullanıldığı komplex bir biçimde belirleniyor. Bu sayede 7 vitesli xDCT-7'da 3 vites çatalı, 3 senkronizer ve 14 dişli, 10 vitesli xDCT-10'da ise 4 vites çatalı, 4 senkronizer ve 17 vites kullanılmış oluyor. Günümüzde kullanılan en iyi 7 vitesli çift kavramalı şanzımanda ise 4 yada 5 vites çatalı, 4 yada 5 senkronizer ve 17 yada 20 dişli kullanılıyor. Yeni şanzımanların vites oranı aralığı ise bir hayli etkileyici. xDCT-7 için 8.62 ve xDCT-10 için ise 10.2. Şanzımanlar için ise şu anda henüz bir seri üretim planı belirlenmemiş. 

xDCT-7 ve xDCT-10'un giriş tork değerleri ise sırasıyla 250 ve 400 NM, güç değerleri ise sırasıyla 200 kW (268 bg) ve 140 kW (188 bg). 
Bumerang - Yazarkafe