Mazda'nin yeni Turbo Wankel motoru 2017'de satışa çıkacak gibi görünüyor.

2012 yılından itibaren satışı durdurulan Mazda'nin RX-8 modelinden sonra Wankel motorun taraftar kitlesi sabırsızlıkla yeni bir model bekliyor. Görünen o ki, en azından 2017'e kadar daha beklemeleri gerekiyor çünkü söylentiye göre Mazda'nin üzerinde çalıştığı yeni Wankel motorlu modeli 2017 gibi satışa çıkacak. Motoring'in iddiasına göre Mazda firmasına yakın kaynaklar tarafından belirtildiği üzere, yeni motor üzerinde çalışmalar başlayalı bir kaç yıl olmuş. 

Bir yöneticinin söylediğine göre Wankel motorun 50. yılının kutlaması olarak yeni motor 2017'de piyasaya çıkacak. RX-7'nin şanını devam ettirecek olan bu yeni motor 16X kodu ile adlandirilacak. Turbo beslemeli yeni Wankel motorun 400 bg güç üretmesi ve arkadan itişli olması bekleniyor. Ayrıca ağırlık dağılımının eşit olması için vites kutusu arka aks mekanizmasının içine yerleştirilecek. Aracın 2 aşamalı bir turbo besleme ünitesine sahip olacağı ve ayrıca "elektrikli turbo yardımcısı" ile donatilacagi söyleniyor. Bu cihaz düşük devirlerde turbonun yeterli basınca ulaşmasını sağlamak için kullanılacak. 

Bu yeni jenerasyon RX'in karoserinin ise Ekim 2015 Tokyo da sunulan RX-Vision Concept modelinden esinlenecegi de dedikodular arasında. Aracın boş ağırlığının yaklaşık 1400 kg olacağı tahmin ediliyor. Sizi bilmem ama ben 2017'ye kadar sabirsızlıkla bekliyor olacağım...

Mercedes GLC Coupe, BMW X4'a rakip olabilecek mi?

 2016 model Mercedes GLC coupe'nin gizlice çekilmiş fotoğrafları (spyshots) gün yüzüne çıktı. GLC, fastback tipi, coupe'den esinlenmiş bir crossover ve Mercedes'in BMW X4 modeline meydan okumak için tasarladığı bir araç. Fotoğraflar İsveçte bir benzin istasyonunda dizel yakıt alınırken çekilmiş. Soğuk hava şartlarında dizel motorun performansını ve çalışma karakterini test etmek için İsveçte kullanılan aracın pek de iyi kamufle edilmediği resimlerden görünüyor. 

 SUV segmentinin sportifleştirilmesi trendinden etkilendiği açık olan Mercedes, M serisini GLE coupe ve küçük kardeşi GLC coupe ile değiştirmeye çalışıyor. GLK modelide bu trendden etkileniceğe benziyor. GLC coupe, yükseltilmiş bir coupe olarak dizayn edilmiş. Aracın geniş bir bagajı ve 4 çeker potansiyeli de olduğunu düşünürsek, tam anlamıyla bir hybrid konsept olduğunu soyleyebiriz. Sektörde sadece GLC Coupe'e özgün olan bir özellik ise aracın havalı süspansiyon sistemi ile donatılmış olması (C ve E serisinden alınmış). Ayrıca çok miktarda alüminyum kullanılarak aracın ağırlığında 80 kg'lik bir hafifleme olmuş. Arkadan çekişli bir model henüz kesinleşmemiş olmasına rağmen, olabilmesi ihtimali halen gündemde. Tahmin edilen motor seçeneklerinin ise GLC modeli ile aynı olması bekleniyor. 

 GLC 220d 4Matic 168 bg, 8.3sn 0-100 km/h,

 GLC 250d 4Matic 201bhp, 7.6sn 0-100 km/h, 

 GLC 250 4Matic 208bhp, 7.3sn 0-100 km/h, 

 GLC 350e 4Matic şarj edilebilir hybrid 5.9sn 0-100 km/h, 

Spyshot'larin devami icin asagidaki resimlere bakabilirsiniz...

 

Ford ve Google "Şoförsüz Araba" için ortak olma yolundalar.

 Arama motoru devi Google, Ford ile otonom arabalar için güç birliği yapmayı planlıyor. Reuters'in haberine göre iki şirket şoförsüz araba hayalini gerçeğe dönüştürmek için birleşmeyi düşünüyorlar ve aylardır bu konuda toplantılar düzenliyorlar. 

 Google geçen sene şoförsüz araba hayali için kollarını sıvamıştı ve hatta bir konsept araç bile yapmıştı, isterseniz bununla ilgili haberlere ve videolara youtube'dan ulaşabilirsiniz. Fakat şirket konseptini gerçeğe daha yakın bir ürüne dönüştürmenin göründüğü kadar kolay olmadığını farketmiş olmalı ki 100 yılı aşkın süredir otomobil üreten Ford'dan yardım almaya çalışıyor. Sonuçta Ford'un bu konuda bir hayli fabrikasyon deneyimine, üretim bölgelerine ve tedarikçi ağına sahip olduğu bir gerçek. 

 Rivayete göre Ford CEO'su Mark Fields, Google'in kurucusu Sergey Brin ile geçen aralık ayının başlarında buluşmuşlar. Şimdilik her iki şirkette konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetse de, tahmin edilen Google'in sadece Ford ile değil, diğer ünlü otomobil markalarıyla da konuyu konuşuyor olması. Anlaşma sağlanması durumunda Ford'un kazancı ise Google'in son birkaç yıldır "Şoförsüz Araba" projesindeki deney araçlarıyla ile topladığı devasa ve paha biçilmez veri. Google'in son bir yıl içerisinde Silikon vadisindeki şoförsüz arabalarıyla yaptığı yaklaşık 1.3 milyon mil (yaklaşık 2.1 milyon km) sonucu topladığı ve işlediği veri ve hatta yazılımı bu sürüş deneyimindeki çığır acicak teknolojiyi piyasaya sürmek isteyen herhangi bir araba üreticisi için tahmin edersiniz ki çok değerli.

 İki amerikan devinin bu konuyla ilgili anlaşmaya varılması durumunda ocak ayındaki Consumer Electronics Show (CES)'de resmi duyuru yapicaklari konuşuluyor (6-9 Ocak). Merakla bekliyoruz...

Volkswagen "Das Auto" mottosunu kullanmama kararı aldı

Amerika'nin meşhur "Watergate" skandalı ardından "DieselGate" olarak adlandırılan Volkswagen'nin dizel skandalı marka imajı revizyonunu da beraberinde getirdi. Volkswagen geçen eylül ayında ortaya çıkan Birleşik Devletler'in egzos salınım denetleme sistemini kandıran bir yazılım kullandığı skandalı ardından tam olarak bir kriz moduna geçti. Birçok üst düzey yöneticinin işine son verilirken, şimdi de markanın "Das Auto" mottosuna son verildiği haberi geldi. 

 

 Skandal'in sonucu olarak ödenen cezalar, halkın kaybedilen güveni, düşen satışlar, azalan ikinci el değeri ve borsadaki stok düşüşü düşünüldüğünde markanın halk imajı karanlık günler geçiriyor demek, durumu betimlemeye yetmiyor. Reuters'in haberine göre 2000 civarında grup müdürünün katıldığı bir toplantıda "Das Auto" sloganı yerini sadece "Volkswagen" kelimesine birakıcak. 

 Volkswagen'in söylediğine göre 2007'de ortaya çıkan bu motto firmanın şu anki insiyatiflerini resmetmiyor, fakat Reuters'in haberindeki iddiaya göre Volkswagen skandaldan sonra alçak gönüllülük göstermek ve kendinden emin ve çok iddialı "Das Auto" mesajından vazgeçmek istiyor. 

 Firmanın yeni dizel motorları için "Gerçekten temiz dizel motorlar" benzeri bir cümle kurmaya çekiniyor olması skandaldan ne kadar büyük bir darbe aldığını gösteriyor. Volkswagen-Grup halkla ilişkiler şefi Hans-Gerd Bode muhabirlere "volkswagen hiç bir zaman bilerek yalan söylemedi, biz her zaman son haliyle durum hakkında ne bilgimiz varsa bunu paylaşmaya çalıştık" demesi durumu biraz özetliyor.

 Çok daha basit olan yeni "Volkwagen" mottosunun dünya çapında yavaş ve küçük adımlarla yayılması planlanıyor. "Das Auto" tarihe karıştı. Bakalım Volkswagen bunun altından sade bir "Volkswagen" mottosuyla kalkabilecek mi?... 

2015 Subaru Levorg

Bugünkü yazımda Subaru Levorg 1.6i DİT Lineartronic modelini tanıtmak ve bir takım teknik veri karşılaştırmaları yapmak istiyorum. Levorg İmpreza modelinin station wagon versiyonu olan, 4 çeker boxer motorlu klasik bir Subaru. Bu aracı özel kılan ise Subaru'nun turbo beslemeli ve direk enjeksiyonlu araçlar kervanına bu model ile katılması. Bu kervandaki 1.6l benzinli diğer motorlara bir kaç örnek vermek gerekirse;

BMW F20 ve F30 tipi motorları 136 hp, 170 hp

PSA group (Citroen Peugeot ) ve Mercedes (1.6 THP 156 hp, 200hp, 270 hp)

Ford (Ecoboost, 150 hp ,180hp)

Hyundai & Kia (T-GDI, 186 hp, 208 hp)

Mini (218 hp)

Nissan (DIG-T, 200hp)

Opel (170 hp)

Renault (Clio RS, 200hp)

Volvo (180 hp)

Levorg güç açısından listenin ortalarında yer alsa da (170 hp, 7.1 l/100km) bir açıdan çok azında olan bir özelliğe sahip. O da station wagon olması. Eğer büyük MPV'leride sayarsak kendi sınıfındaki araçlar arasında Citroen C4 Picasso (6.9 l/100km), Ford C-Max (6.6 l/100km) ve Grand C-Max (6.8 l/100km), Mercedes C180 Estate (7.5 l/100km), Opel İnsiginia SW Sport Tourer (7,9 lt / 100km), Peugeot 508 (7.3 l/100km) ve Volvo V60 1.6 T4 gibi araçlar bulunuyor. Bütün bu modellerin hiç birinde olmayan bir özelliği ise AWD yani 4 çeker olması. Yani bu ozelligide bir şart olarak koyarsanız aslında sınıfının tek örneği. Her 4 çeker sistemin aynı olmadığını da belirtmek isterim, istek üzerine dört çeker sistemler üzerine başka bir yazı yazmayı da istemiyor değilim aslında :)... 

Levorg 1551 kg'lik dev cussesine rağmen 0-100 hızlanmasını 8.9 sn'de gerçekleştiriyor ve bunu rakiplerine göre çok da fazla yakmadan başarıyor. Boxer motorun yere yakın bir ağırlık merkezi olması sayesinde yol tutuş konusunda da çok başarılı bir araç. 4 çekerli olma ve 1.6 litre direk enjeksiyonlu aşırı beslemeli ve station wagon koşulları konursa sınıfının tek örneği demiştim. Aslında tek rakibi olabilecek araçlar SUV sınıfındaki araçlar. SUV'lere göre ise alçak ve yol tutusunun çok daha iyi olması nedeniyle, ve SUV'lerin kaza anında takla atma riskini de göz önünde bulundurursak, bana sorarsanız Levorg gerçekten güvenlik açısından da SUV'lerden önde...

Subaru'nun 1.6l aşırı beslemeli direk enjeksiyonlu araçlar kervanına iyi bir giriş yaptığını söyleyebiliriz, fakat modelin ne kadar başarılı olacağı bize zaman gostericek.

Hyundai Genesis Modelini Küresel Lüks Markası olarak duyurdu

Hyundai Motor Şirketi 3 Kasım günü Genesis model sedan ve coupe otomobillerini küresel bir lüks marka haline getireceğini açıkladı. Şirketin hedefi yeni doğan "Echo boomerlar için lüks" otomobilleri tekrar tanımlamak. (Echo boomerlar 80'li ve 90'li yıllarda doğmuş, 2. dünya savaşı sonrası baby boomer adı verilen jenerasyondan bir sonraki  jenerasyona verilen isim, ben de dahilim bu jenerasyona). Şirket Genesis markası için toplam olarak 6 araç üreteceğini duyurdu.

  

Hyundai, bu sınıfta avrupanın klasikleşmiş lüks markaları ile yarışmayı amaçlıyor. Bütün araçlarını arkadan itiş üreticek olması bize bunun sinyallerini veriyor zaten, çünkü arkadan itiş ne yazık ki japon ve amerikan lüks otomobil markalarında henüz tümüyle benimsenmiş değil.

 

Araçlar alfanumerik bir isimlendirme ile G harfini izleyen 2 sayıyla tanimlanacaklar. İlk üç aracın isimlerinin G90, G80 ve G70 olacağı duyurulmuş bile.. G90 su anda Amerika'da satılan Equus modelinin yerini alıcak olan en heybetli model olacak. Markanın G80 modeli ise hali hazırda satılan Genesis Sedan modelinin yerini alicak. G70 modeli ise daha çok giriş sınıfı ayarında yine lüks ve sport sedan bir model olacak. Marka G70 modeli ile Audi A4, BMW 3 serisi ve Mercedesin 3 serisi gibi araçlardan pazar payı çalmayı planlıyor. 

 Marka diğer 3 modeli ile ilgili bir duyuruda bulunmasada araçlardan ikisinin orta sınıf bir lüks SUV ve daha küçük bir CUV olacağı söylentileri var. Son modelin ise G80 ile aynı şasiyi paylaşan bir sport coupe olması ihtimali yüksek. 

 

Her zamanki gibi bekleyip göreceğiz...