Ceyhun Kirimli has a PhD. in Biomedical Engineering with areas of competence in Molecular Biology, Genetics & Biomedical Engineering and Computational Sciences with focus on Development and Design of Biosensors.

http://www.linkedin.com/in/ceyhunkirimli
http://ceyhunkirimli.com

Ad Unit

Friday, January 30, 2015

Kayışlı-alternatör-marş motoru (belted alternator starter) hibrit sistemi nedir?

Kayışlı alternatör marş motoru sistemi, yeni bir hibrit sistem. Klasik hibritlerdeki gibi elektrik motoru gücünü yola aktarmak yerine bir kayış sistemi ile direk olarak motorun krank miline iletiyor. Araçlardaki alternatorun yerine daha büyükçe bir elektrik motorunun takılması ile sistem kurulmuş oluyor.

Bu motorlar genellikle 36 volt DC ile çalıştığı için, bu sistemi kullanan hibrit araçlarda genel elektrik tesisasıtını 12V yerine 36V yapmayı bile düşünmüş üretici firmalar. Fakat böyle bir geçiş yapılması durumunda araçta 12V DC ile çalışan bütün aksesuar ve ışıkların tekrar dizayn edilmesinin daha pahalı olacağını farkedince, elektrik tesisatını değiştirmekten vazgeçip, elektrik motoru için DC-DC dönüştürücü kullanmayı tercih etmişler.

Bu sistemin ikinci jenerasyonunda ise voltajı dahada artitirip 48V DC ile çalışan bir elektrik motoru kullanılmaya başlanmış çoğu araçta. Bu tıp sistemlerin dünyadaki en önemli üreticilerinden olan Schaeffler ise sistemi bir adım daha ileri taşıyarak, kayıştan kurtulmuş ve elektrik motorunun aracın şansızamanına bağlandığı bir sistem geliştirmiş. Böylece araç içten yanmalı motordan güç aktarılmadığı durumlarda, aracın yavaşlamasından kaynaklanan enerjiyi depolayabiliyor. Bu yeni sistemin en büyük avantajlarından biride, araçtaki bir çok aksesuarin içten yanmalı motor ile değil bu yeni alternatör/jeneratör ile çalıştırılması. Bu durum ise aksesuarlar için gereken enerjinin yüzde 95 verimlilikle işlenmesini mümkün kılmış. Dahası, aracın kliması bile motor calışmıyorken çalıştırılabiliyor.


Sistemin avantajları burada bitmiyor. Motor frenini azaltıyor, ve hızlanmak isteğinizde motorun eylemsizlik sonucu geç devirlenmesini engelliyor. Ayrıca tırmanma gibi yüksek devir gerektiren durumlarda klima, hidrolik direksiyon gibi (bazı araçlarda) gücünü motordan alan sistemlerin yüksek devirlerde çalışmaya maruz kalmasını engellemiş oluyor.

Sistem 2013 model Ford Escape 2.0 Ecoboost modelinde uyuglanmis ve aracın 0-96 km/saat hızlanmasında 0.7 saniyelik bir gelişme görülmüş. İvmedeki bu gelişmenin en önemli sebeplerinden biride sıkışmalı debriyaj olarak adlandırılan ve patenti yeni alınmış olan bir debriyaj sistemi. Tek taraflı bir debriyaj gibi çalışan sistem, iki yöndede kavrama yapabiliyor. Bir yönde kavrama yaptığında aracı içten yanmalı motor çalışmadığı halde ittirebiliyor, diğer yönde kavrama yaptığında ise hareket halindeki aracın altından kayan yol motoru ters yönde çalıştırıp bir jeneratöre çeviriyor ve rejeneratif fren sistemi gibi kullanılmasını sağlıyor. İvmelenmenin gerekmediği durumlarda ise içten yanmalı motorun devri ile bağlantısız olarak, depoladığı enerjiyi araçdaki aksesuarları çalıştırmak için kullanıyor.

Sistemin en onemli ozelliklerinden bir digeri ise, tamamen mekanik bir sistem olmasi. Sistem deney araci olan Ford Escape'i yuzde 25 daha tasarruflu bir araca cevirmeyi basarmis. Fiyati 1250 dolar olan sistem, her yuzde birlik tasarrufu icin 50 dolara mal olmus oluyor.


Sunday, January 25, 2015

Kremali domates corbasi, Ceyhun Kirimli icin

Hafta basinda sozu verilmisti.. Havalarin acaiplestigi su gunlerde, icimizi isitacak bir domates corbasi yapilacakti... Hatta taa yazdan domatesler rendelenip buzluga kaldirilmisti ki, sozu gecen corba lezzetli olsun.. Gunlerdir bekliyorum. Bir hafta gecti.. Corbam nerede?

Gecen hafta sonunu cok guzel gecirdik koy halki olarak.. Hava -5 derece civarindaydi.. kendimizi sokaklara, kayak alanlarina vurduk.. gulduk eglendik. sonra pazartesi gunu hava -25'e indi.. soguk hava kutlesi gelmis.. ne kutle imis benim aklim hic almiyor.. o gun evdeki tarhana corbasini bitirdik, kendimizi misafir kutlesinden korumak icin.. Misafir diyorum cunku sali sabahi gitti.. Sali gunune -2 derece ile uyandik.. Kendimizi gene sokaklara vurduk.

Geceleri biz uyurken her ne oluyorsa, gelip gidenin haddi hesabi yok, Carsamba sabahi geri geldi soguk hava kutlesi, bir uyandik,, hava -28 derece ev buz tutmus.. Hayir da ev ne yapsin?? Bir tane insan ebatlarinda isitici var, surekli calissa ne kadar isi uretecek?? 26 derecelik sicaklik dususunu nasil kompanse edecek? Evin isinmasi boyle durumlarda iki uc gun suruyor.. O arada da soguk hava misafiri kendi yoluna gidiyor.. Zira gene oyle oldu.. Cumartesi sabahi yerlerdeki karlar eridi, hava yeniden +2 dereceye cikti..

Iste bu gelen gidenlerden kendimizi korumanin tek yolu corba.. Ben zaten gunun her ani corba icerim. Elgun ailesinin de corbalari meshur, hazir corba sevmiyorlar, kendileri yapiyorlar.. Cok memnunum..  Hala hatirlarim, kayin validem cok sasirmisti, ben Agustos ayinda, yazlikta ondan corba isteyince.. Ne yapayim, seviyorum :)

Tekrar soruyorum: Corbam nerede? Kolaylik olsun diye tarifi de ekliyorum:

Malzemeler:
  • 2 yemek kasigi sivi yag
  • 2 yemek kasigi un
  • 1 yemek kasigi salca (istege bagli olarak biber salcasi da kullanilabilir)
  • 5 adet rendelenmis domates
  • 5 su bardagi su
  • 2 yemek kasigi sut
  • tuz
uzeri icin: rende kasar, kirmizi pul biber

Hazirlanisi:
  • 2 yemek kasigi sivi yag ile 2 yemek kasigi unu biraz kavurun.
  • 1 yemek kasigi salca ile 5 adet rende domates ekleyin. Topaklanirsa bu asamada el blendiri ile karistirin.
  • 5 su bardagi su ekleyin. Koyulasana kadar karistirarak pisirin.
  • Servis yapmadan hemen once tencereye sutu ve tuzu ilave edip, karistirin.
  • Istege gore uzerine kasar rendesi ve/veya pul biber serpin. 
Afiyet olsun.. Son kez soruyorum: Corbam nerede??? Sizler icin de arsivden resim buldum:




Friday, January 23, 2015

Sıkıştırılmış Doğalgaz-Dizel Çift Yakıtlı Sistem

Sıkıştırılmış Doğalgaz-Dizel Çift Yakıtlı Sistem

Sıkıştırılmış doğalgaz yada CNG (Compressed Natural Gas) tıpkı LPG gibi dizel yada benzinli araçlara uygulanabilen alternatif yakıt türlerinden biri. Bu yakıtın dizel araçlardaki uygulaması ise benzinli araçlara göre farklılık gösteriyor. Bildiğiniz gibi benzinli araçlarda sıkıştırma oranı daha düşük olduğu için yakıt bujilerle ateşleniyor. CNG de bu açıdan LPG gibi bujilerin yardımı olmadan yüksek sıcaklık ve basınç altında kendi kendine alev alamıyor (dizelin aksine, bildiğiniz gibi dizel motorlarda bujilerle ateşleme sistemi bulunmuyor...) CNG sisteminin benzinli araçlara uygulanması tıpkı LPG sistemi gerçekleşiyor. Dizel araçlarda ise iki farklı uygulama sistemi mevcut. Biri sadece CNG'nin kullanıldığı ve motorun blogunda delikler açarak enjektorlerin takılmasını gerektiren bir sistem. Diğeri ve aslında bu yazının konusu olan yöntem ise, aracın yakıt sisteminde (genellikle yarı yarıya) dizel-CNG karışımının kullanılan ve motor da herhangi bir değişiklik gerektirmeyen bir sistem.



Çift yakıtlı sistemde aracınıza tahmin ettiğiniz gibi ikinci bir CNG deposu takılıyor (LPG deposu gibi) ve bir elektronik beyin yardımıyla CNG aracın dizel yakıt sistemiyle karıştırılıyor. Aracın silindir sıcaklık ve basınç değerlerinde çok büyük bir değişim olmadığı için araç ateşleme sistemine gerek duymadan çalışabiliyor. En önemli değişiklik ise aracın orijinal dizel yakıt enjektorlerinin sıvı bir buji gibi çalışması. Yani, dizel yakıtın bu sıcaklık ve basınç altındaki kendi kendine ateşlenme yapabiliyor olması, aslında bu koşullarda alev almayacak olan CNG yakıtını ateşlemek için kullanılıyor. Bazı uygulamalarda yüzde 80 CNG ye karşılık yüzde 20 lik dizelden oluşan yakıt bujiler olmadan kullanılabiliyor (her ne kadar çoğu araçta yarı yarıya bir karışım kullanılmasına rağmen).




Bu durumda akla gelen ilk soru tabiki, "dizel varken neden yakittaki dizelin çoğunu CNG ile değiştiriyoruz?" sorusu... Bu yüzden CNG'nin özelliklerinden bahsetmek gerekiyor...

CNG'nin özellikleri

A.B.D enerji bakanlığının bu linkinden alternatif yakıtların karşılaştırmasının yapıldığı bir tablo bulabilirsiniz... Tabloyu özetlemek gerekirse; CNG'nin oktani 120 ile tablodaki en yüksek rakam. Yani CNG aslında yarış arabalarında kullanılan oktani artırılmış benzin gibi çok yanıcı bir gaz...Bir başka özelliği ise çok temiz bir yakıt olması. Zararlı gazlardan olan Karbon Monoksit salınımı dizel araçlarda 0.61'den 0.58'e (birimler gram/kilovat-saat), Nitrik Oksit ve Nitrojen Oksit(NOx) salınımı 4.73'ten 4.26'ya, toplam hidrokarbon (THC) 0.32 den 0.26'ya, metan içermeyen hidrokarbon (NMHC) salınımı 0.096'dan 0.077'ye ve partikül salınımı ise 0.065'ten 0.043'e kadar düşüyor.

Performans olarak ise aracınızda büyük bir değişme olmuyor. Sistemin bir diğer güzel yani ise, eğer CNG'i deponuz bosaldiginda dizel ile yolunuza devam edebiliyor olmanız. Yani CNG bittiğinde sistem devreden çıkıyor ve aracınız hiç bir değişiklik yapılmamış gibi fabrikadan nasıl çıktıysa o şekilde dizel kullanarak yola devam edebiliyorsunuz. CNG istasyonlarının yaygınlaşmasını beklemeniz gerekmiyor uzun yola çıkmak için... Sistemin en büyük avantajı ise tabiki yakıtın fiyatı. 100 km de ortalama 7 litre benzin yakan bir araç dönüşüm yapıldığında, 6.5 metreküp CNG yada 9 litre LPG yakıyor. Benzine göre CNG yüzde 50-60, LPG'ye göre ise yüzde 30-35 arası tasarruf sağlıyor. Sistem, dizel aracınıza CNG sistemi taktirdiginizda (yarı yarıya dizel-CNG karışımı kullanacağını düşünürseniz) sadece dizel kullandığınız duruma göre yaklaşık olarak yüzde 15-20 arası bir tasarruf yapmanızı sağlayacaktır.


Sistemin dezavantajlarindan biri, CNG depolarının büyüklüğü. CNG, LPG gibi sıvı olarak saklanamıyor. Sıvı hale gelmesi için LPG'ye göre çok daha yüksek basinclar gerekiyor ve bu basinclara dayanabilecek maliyeti aracınız kadar olmayacak pratik bir çözüm henüz üretilebilmiş değil...Bu durum pick-up yada panelvan tarzı bir aracınız olduğunda pek sorun olmuyor. Ama aracınız küçük bir aile arabası ise CNG deposu bagajinizin çok büyük bir bölümünü kaplayacaktir. Kevlardan yapılmış ve CNG'yi daha yüksek basınçlı olarak hapsedebilen ve çok daha az yer kaplayan CNG depoları mevcut, fakat bu depolar tüm sistemden daha pahalıya geliyor. Parasına kıyıp böyle bir depo alırsanız en önemli avantajı bu depoların daha seyrek güvenlik kontrolü gerektirmesi ve çok daha uzun süre kullanılabilmesi. 

Sonuç olarak, CNG dizel araçlara çift yakıtlı sistem olarak uygulandığında, çevreci ve tasarruf sağlayan bir seçenek olarak görülüyor. Yapacağınız tasarrufun maliyetini çıkarması, benzinli araçların LPG sisteminin maliyetini çıkarmasına göre çok daha uzun bir zaman alacak olsa da, benim gibi çevreci biriyseniz şiddetle tavsiye ederim...

Friday, January 16, 2015

2015 Dodge Charger SRT Hellcat


Benzin fiyatlari dusmusken neden 707 beygirlik bir sedan seri uretime gecmesin ki, kim takar global isinmayi...
Hellcat, 707 beygirlik bir sedan. Seri üretimde dünyanın en güçlü sedanı olma unvanını elinde bulunduruyor. Ayrıca Chrysler'in söylediğine göre, saatte 328 km'lik son hızı ile aynı zamanda dünyanın en hızlı sedanı. Kardeşi Dodge Challenger SRT Hellcat'ten farklı olarak ekstra 2 kapı daha bulundurması durumu daha da gülünç yapıyor.  


Challenger SRT Hellcat gibi , Charge Hellcat'te de 8 vitesli ZF sanzimana bağlı, 707 beygirlik ve 881 Nm'lik tork üreten 6.2 litrelik bir Hemi V-8 bulunuyor. Challenger Hellcat'te ayrıca 6 vitesli bir manuel vites de opsiyonel olarak sunulmakta. Charger Hellcat'in ön ve arka tekerleri 20x9.5 inçlik forged jantlar ve 275/40R20 Pirelli P Zero lastikler ile donatılmış. Bu güçte bir araç için aslında bu lastiklerin çok da kalın olmadığını belirtmek gerekiyor. Şöyle ki, 305 beygirlik, 1999-2002 Camaro Z28 fabrika çıkış olarak 245/50R16 lastiklerle (opsiyonel olarak 275/40R17) satışa sunulmuştu. 325 beygirlik Camaro SS ve 390 beygirlik 2003-2004 Ford Mustang Cobra SVT ise fabrika çıkış olarak 275lik lastiklerle satışa çıkmıştı. Bu iki aracın toplam beygir gücüne sahip (!!!) olan Charger SRT ise yine aynı kalinliktaki lastiklerle satılıyor. 


2069 kg'lik ağırlığına rağmen bu ince lastikler Charger SRT'nin drag zamanını kötü etkilemeyi başarıyor. 2015 Dodge Charger SRT Hellcat, 0-96 km/saat hızlanmasını 3.7 sn'de tamamlıyor ve çeyrek mil mesafeyi ise 11.8 sn'de katedebiliyor. Finiş çizgisinden ise 200 km/saat hızla geçiyor. Bu değerler 50 kg daha hafif olan kardeşi Challenger Hellcat'e göre sırasıyla 0.1 sn daha çabuk ve 1.76 km/saat daha hızlı... 


Başka araçlarla karşılaştırmak gerekirse, 488-550 beygirlik Jaguar F-Type V8 S roadster'lar ve Coupe R modelleri 0-96km/saat hızlanmasını 3.4-3.9 sn arasında gerçekleştiriyor ve çeyrek mili 11.6-12.1 sn arasında katediyor (finiş çizgisinden geçiş hızları ise 193-197 km/saat). Bu araçların ağırlıkları ise 1757 kg ile 1798 kg arasında değişiyor. Drag pistinde Hellcat'i bu araçlara göre yavaşlatan en büyük faktörler ise lastiklerinin genişliği ve tabiki 2069 kg'lik ağırlığı. 


Hellcat'in çeyrek mil çizgisinden geçiş hızı ise 565-600 beygirlik, 4 çeker Nissan GT-R ile çok yakın. GT-R'in en hızlısı olan Black Edition, Track Pack, Nismo modeli 0-96 km'lik hızlanmasını 2.7-2.9 sn'de gerçekleştiriyor. Çeyrek mili ise 11.0-11.1 sn'de katedebiliyor ve çizgiden ise 201-202 km/saat hız ile geçiyor. 1760 kg'lik ağırlığı ile GT-R 4 çeker olmasının avantajını da kullanarak bu değerlere ulaşabiliyor. Hellcat'in çizgiden geçiş hızının bu kadar yüksek olması ise dyno grafiklerinde sıkça gördüğümüz güç-devir eğrisinin altında kalan alanın devasa olması ile açıklanabilir. Yol tutuş sisteminin en kısıtlayıcı olduğu ayarlarda bile 96 km/saat hızla giderken gaz pedalına bastığınızda araç patinaj çekmeye hazır olduğunu yolda bıraktığı siyah teker izleri ile ispatlıyor. Dip gaz gittiğinde ise, şanzıman hangi ayarda olursa olsun, her üst vitese geçişte çok kısa bir süre içinde olsa lastiklerden gelen patinaj sesini duyabiliyorsunuz. 


Su anda üretimde olan en güçlü sedan olmasına rağmen, 2015'in ilerleyen aylarında üretime çıkarılması planlanan çift motorlu Tesla Model S P85D en çabuk sedan olacak. P85D 0-96 km/saat hızlanmasını 3.1 sn'de gerçekleştiriyor ve çeyrek mili Hellcat'in 0.2 sn altında olan 11.6sn de tamamlıyor. Finiş çizgisini ise 185 km/saat hız ile tamamlayan P85D'nin en büyük dezavantajı ise 248/km/saat olan son hızı (Tesla araçlarına CVT tip şanzıman eklememekte ısrarlı çünkü menzilden zerre ödün vermek istemiyor... Menzilini birkaç km artırmak adına kapı kolları aerodinamik olarak menzilin kötü etkilenmemesi için kaportanın içine kaçıyor :)) ). 560 beygirlik 4-çeker Audi RS7 ise 0-96 km/saat hızlanmasını 3.2 sn'de tamamlıyor ve P85D'nin çizgiden geçiş hızını 194 km/saat hız ile geçiyor. 


Bütün bunlara rağmen Dodge Charger SRT Hellcat'in rakiplerine en büyük üstünlüğü ise Amerikadaki 65 bin dolarlık başlangıç fiyatı.  

Thursday, January 15, 2015

2017 Ford F-150 Raptor


Detroit Auto Show'da gorucute cikan pick-up modellerinden belkide en onemlisi 2017 model Ford F-150 Raptor'di. Aluminum agirlikli sasi uzerine uretilmis 2015 F-150 pickup'in daha gelismis bir versiyonu olan Raptor, zaten off-road icin cok uygun olan araci bir adim daha oteye tasimis.


Bir basin toplantisinda "Raptor'i yarattigimizda arac performansinin sadece  yolda veya pistte degil off-road'da da olculmesinin mumkun hatta eglenceli olabilecegini hayal ettik" diyen Raj Nair (Ford Global Urun Gelistirme bolumu Baskani) "orijinal Raptor'in uzerine son model F-150 deki yeniliklerin eklenmesiyle son model Raptor her yonden cok daha iyi bir arac oldu" diye ekliyor.


2017 model Ford F-150 Raptor'e yapilan yenilikler Ford'un simdiye kadar herhangi bir pick up modeline yaptigi yeniliklerle karsilastirildiginda cok daha kapsamli. Yeni Raptor'da eski modeline gore cok daha fazla yuksek kuvvetli celik kullanilmis. Buna ragmen arac onceki modele gore 500 pound yani yaklasik 230 kg daha hafif. 2015 F-150'de oldugu gibi 2017 F-150 Raptor'in da kaporta panelleri yuksek kuvvetli aluminyum alasimdan dovulmus. Aracin genisligi ise standard F-150'ye gore 125mm daha genis.


Eski SVT Raptor'in 6.2 litrelik V8 motoru ise ikinci jenerasyon 3.5 litrelik V6 Ecoboost ile degistirilmis. Guc degerleri henuz aciklanmayan Raptor'in yerini aldigi 411 beygir  guc ve 588 Nm tork ureten eski modelden daha guclu olacagi kesin. Bu yeni motorun 2015 F-150 deki versiyonu 365 beygir guc ve 569 Nm tork urettigini biliyoruz. Yeni Raptor'un sanzimani ise 10 vitesli otomatik bir sansizamn (benzin tuketiminin nispeten daha az olacagi kesin) ve aracin cift cikisli eksoz sistemi mevcut.


Cekis sistemindeki yenilikler ise yeni bir "Istege bagli tork 4 ceker sistemi" ve "Arazi Yonetim Sistemi". Yeni transfer kutusu debriyajla kontrol edilen bir 4 cekis sistemi iceriyor ve sistem mekanik olarak kitlenebiliyor. Aracin Arazi Yonetim Sistemi degisik modlardan olusuyor. Bunlar Normal, Sokak, On-Road, Yagmur, Kar, Buz, Camur, Kum, Baja (yuksek suratli col yollari icin) ve Kaya modlarindan olusuyor. Ayrica aracin, onunde Torsen differansiyelin bulunmasi off-road kabiliyeti iyice arttiriyor.


Suspansiyon sistemi ise onceki Raptor modeline gore 2.5 incten 3 inc'e cikarilmis. Yeni soklarin esneme mesafesi ise eski modelde 11.2 incten 12 inc'e cikarilmis.


Diger off-road'a yonelikler yenilikler arasinda 17 inclik jantlar ve BFGoodrich All-Terrain KO2 lastikler, LED isiklar ve kamera teknolojisi gibi ozellikler sayilabilir. Aracin icinde ise direksiyona bagli vites degistirme kollari dikkati cekiyor. Aracin tavaninda bulunan auxillary dugmelerle daha sonradan taktirilmasi mumkun olan techizatlarin calistirilmasi dusunulmus. (isiklar, hava kompresoru, vinc, vb...)


Aracin Amerikada 2016 guzunde satisa cikarilacagi soyleniyor.

Friday, January 2, 2015

2016 Cadillac CTS-V


Cadillac CTS-V ailesinin sedan modeli 2016 yılında yenileniyor. 640 beygir güç ve 854 Nm tork ureticek olan yeni motor 6.2 litrelik supercharger'li eski motorun (556 bg ve 747 Nm) yerini alicak. Yeni modelde manuel vites seçeneği sunulmayacak ve sadece 8 vitesli 8L90E otomatik şanzıman bulunacak. 




Aracın ağırlığının 1882 kg (2.94 kg/bg) civarında olması bekleniyor. 0-96 km/saat hızlanması ise 3.7 sn civarında gerceklesecek. Ayrıca araçta sadece 4 silindirin çalıştırılmasına imkan veren bir ekonomi modu olacak.





Kardeşi ATS-V modeli gibi CTS-V'ninde güçlü motorunu soğutmak için ön ızgarası yüzde 50 oranında büyütüldü. Mercedes vb diğer araçlarda ve hatta Cadillac'in diğer modellerinde ön ızgarada bulunan radar (adaptif cruise kontrol için gereken) ise CTS-V de sunulmayacak çünkü her ne kadar büyük olsada ızgarada hava akımını engelleyecek hiç bir şeye yer yok. Aracın Cadillac tarafından resmi olarak duyurulan son hızı ise 320km/saat. Ön tampondaki aerodinamik delici'nin (splitter) park ederken kaldırıma vurup kırılması ihtimalinin azaltmak için Cadillac aracın önüne özel bir kamera takmış. Böylece park ederken on tamponun kaldırıma ne kadar yakın olduğunu görebiliyorsunuz. Aracın fabrika çıkış jantları ise 19 inç çapında.



Suspansiyondaki değişiklikler de ATS-V'nin süspansiyon değişiklikleri ile örtüşüyor. Yay oranları önde ve arkada eski modele göre yüzde 11 artırılmış ve viraj denge cubuklarinin çapı eski modele göre önde 25mm'den 27 mm'ye arkada ise 23mm'den 26 mm'ye çıkarılmış. 



Araçta ayrıca patentli üçüncü jenerasyon magnetik sürüş kontrolü sistemi bulunuyor (amerikan ordusunun Humvee araçlarında kullanılan çok gelişmiş bir amortisör sistemi, başka bir yazımda sizlerle daha ayrıntılı paylaşmayı planlıyorum).



Aracın fren sistemi ise Brembo'nun ürettiği önde 15.4 inç(6 pistonlu kaliper) arkada ise 14.4 inç (4 pistonlu kaliper) fren disklerinden oluşuyor. Fren kaliperleri sarı fakat isteğe bağlı olarak kırmızı yada gri olarak üretilebiliyor. 
Bumerang - Yazarkafe