Ceyhun Kirimli has a PhD. in Biomedical Engineering with areas of competence in Molecular Biology, Genetics & Biomedical Engineering and Computational Sciences with focus on Development and Design of Biosensors.

http://www.linkedin.com/in/ceyhunkirimli
http://ceyhunkirimli.com

Ad Unit

Friday, October 30, 2015

BMW'nin yeni M modeli

BMW'nin 1 serisinin M coupe ya da M215i modellerinden etkilendiyseniz, kompakt sınıfa eklenen ve tamamıyla bir M arabası olarak ilk defa satışa çıkacak olan 2016 BMW M2 tam size göre. 

2016 Detroit motor showda görücüye çıkması planlanan bu en küçük M modeli, bayrağı M235i modelinin bıraktığı yerden devralacak. Aracın teknik verilerine bakılırsa en hızlı BMW'lardan biri olacağı kesin. Aracın motoru 3.0 litre sıralı 6 silindir ve çift turbolu. 365 bg güç üreten ünitenin torku ise 500 Nm. Aracın son hızı elektronik olarak saatte 250 km ile sınırlandırılmış. 0-100 km/saat hızlanmasını 4.3 sn'de gerçekleştiren M2'nin ağırlığı ise 1495 kg. DCT ve manuel şanzıman ile satılan aracın yakıt tüketimi ise sırasıyla 35.8 ve 33.2 mpg. (mpg'yi l/100 km değerine çevirmeye çalışmayın çünkü avrupanın ve amerikan yaptığı tüketim testleri tamamıyla farklı...) 2016'nin Nisan ayında satışa çıkarılacak aracın İngiltere'de ki fiyatı ise 44 bin pound civarında olacak. 







Yeni M2'yi, BMW'nin Mercedes-AMG A45, Audi RS3 ve Golf R400 gibi modellere cevabı olarak değerlendirmek gerekiyor. Fakat bu araçlardan en büyük farkı arkadan itişli olması. Araçta M3/M4 suspansiyonlari kullanılmış ve Active M differensiyeli gücü arka tekerleklere aktarıyor. Araçta M ızgarası ve 19 inç çift kollu jantlar kullanılacak ve 4 egzoz çıkışı bulunacak. 

Pistlerdeki performansı ile adından çok bahsettirecek yeni M2'yu yollarda görmek için sabırsızlanıyorum...

Sunday, October 25, 2015

Evcil hayvanınızı aracınızda nasıl taşımalısınız?




Amerika'da ki evcil hayvan güvenliği test merkezinin (Center for Pet Safety, CPS) son çarpışma testlerine göre çoğumuz evcil hayvanlarımızı yanlış taşıyoruz... Evcil hayvanları aracimizin bagajında ya da arka koltuğunda hiç bir kısıtlama olmadan gezinmesine izin veriyoruz, yada sadece görüşümüzü ve aracı kullanmamızı engellemeyecekleri şekilde önlemler alıyoruz.

CPS evcil hayvanlar için ilk çarpışma testlerine 2011 yılında başlamış. Evcil hayvan emniyet kemerlerinin testi için Federal Motorlu Araçlar Güvenlik Standardlarının çocuk emniyet sistemleri için kullandığı kılavuz esas alınmış. Yapılan ilk çarpışma testleri, 2011 yılında piyasada satışı olan 4 değişik evcil hayvan emniyet sisteminden hiç birinin 55 pound'luk (25 kg) bir evcil hayvanın güvenliğini sağlayamadığını ve hatta "Hayvanın yaşama ihtimalinin oldukça düşük olduğu"nu göstermiş. Yine aynı testlerde, hayvanın adeta bir kurşun gibi fırlayarak araçtaki insanların da güvenliğine ciddi bir tehdit unsuru oluşturduğu gösterilmiş. 2013 yılında Subaru'nun desteğiyle ve endüstrinin de çabasıyla, daha iyi sonuçların elde edilmesi sağlandığını söyleyen CPS, bu testlerde 4 markanın statik yük testinde başarısız olurken 7 markanın dinamik kızaklı çarpışma testi aşamasına geçebildiğini açıklamış. Testlerde hayvanın hareket etmesini mümkün kılan bağlama methodlarının feci şekilde güvenilmez olduğu ve hayvanın kurşun misali firlamasina sebep olduğu gösterilmiş. Sadece tek bir markanın ürettiği, aracın emniyet kemerinin omuzdan ve kucaktan geçen kısımlarına ve çocuk koltuğu kancalarina bağlanan bir mekanizmanın hayvanın firlamasina engel olduğu görülmüş. 




Geçtiğimiz temmuz ayında ise CPS evcil hayvan taşıma kutularının telli uyku kafeslerinden bile daha güvensiz olduğunu göstermiş. Katlanır tipte olan bu kutularınö katlanmasını engelleyen mekanizmaların çarpışma sonucu kırıldığı ve hayvanın fırladığı görülmüş. CPS ayrıca, yumuşak yüzeyli taşıyıcıların sadece aracın zemininde on koltuklara yaslanarak kullanılması gerektiğini ve evcil hayvan destekleyici koltukların ("Pet booster seats") kullanılmaması gerektiğini söylemiş.

Sonuç olarak test edilmiş 4 değişik evcil hayvan taşıma kafesinden sadece 1 tanesi çarpışma sonrası test aracının kargo bölgesinde sabit kalmayı başarmış. Hayvan mankeni kafesin içinden firlamadan ve kafesin kapağı kolayca açılabilir şekilde kalmayı. 







CPS, gelecek yıllarda NASA'nin ve diğer çarpışma testlerini yürüten organizyonlarin da yardımıyla testlerin daha profesyonel bir şekilde yapılacağını söylüyor. Kendinizinö sevdiklerinizin ve evcil hayvanınızın güvenliği için CPS'in web sitesini takip etmenizi tavsiye ediyorum...

Sunday, October 4, 2015

2016 Tesla Model X ve hakkında bilmek istediğiniz 15 şey.





2016 model Tesla Model X 30 Eylül'de Tesla'nin Kuzey California fabrikasında resmen tanıtıldı. Temel mimarisini ve güç üretim ve aktarım elemanlarını Model S'den alan araç gerçek bir 7 kişilik crosover. Yeni Model X kelimenin tam anlamıyla bir yürüyen teknoloji harikası ve bu haliyle Model S'e göre annelere daha çok hitap edeceği kesin. Gelelim bahsettim 15 özelliğe;


1) Yeni Model X "falcon" yani şahin tipi kapılara sahip. Fakat, Mercedes SLS AMG'nin aksine kapılardaki ekstra bir menteşe sayesinde kapılar çok dar park yerlerinde dahi kolaylıkla açılabiliyor. Aluminyum derisinin altındaki ultrasonik sensörler sayesinde aracın kapıları açılabileceği maksimum genişliğe kadar otomatik olarak açılabiliyor. Tesla'nin söylediğine göre kapıların tam olarak açılabilmesi için aracın 30 cm'den daha az bir mesafeye ihtiyacı oluyor. 



2 ) Yeni Model X'in on kapıları ise kendi kendine açılıp kapanabiliyor. Kapılar 45 derecelik bir acı yapicak şekilde açılmaya programlanmış ve eğer bu acının gerektirdiği kadar bir alan yoksa yine sensörler sayesinde açılabileceği maksimum acıya kadar otomatik olarak açılabiliyor. Şahin tipi kapıların açılmasında kullanılan ultrasonik sensörler ile
tamponda bulunan ekstra sensörler ve ayrıca anahtar yuvasında bulunan sensörler sayesinde aracın ne acıyla park edildiği ve kapıların ne kadar açılabileceği hesaplanabiliyor. Araca bindiginizde ise otomatik vites arabaların çalıştırılması için gereken fren pedalına bastığınızda kapılar otomatik olarak kapanıyor. Tabiki aracın içindeki 17 inçlik ekran ile de kapıları kontrol edebiliyorsunuz. 




3) Model X'in bir başka özelliği ise panoramic on cami. Tesla'nin söylediğine göre on cam, herhangi bir arabada kullanılan en büyük kıvrımlı cam. Camın bittiği yer birinci sıradaki yolcu koltuk kafaliklarinin dahi arkasında kalıyor. Tesla'nin söylediğine göre esas mühendislik bu camın arkaya doğru doğru golgelendirilmesi ve on kısmının gölgesiz olmasında konusturulmus. 





4) Araçta ayrıca teleskopik ve manyetik güneşlikler bulunmakta. Aracın on cam kolonuna bağlı olan güneşlikler tıpkı bir anten gibi uzatılarak on camın ortasındaki geri aynasına manyetik olarak sabitlenebiliyor. 

5) Araçta Tesla Model S P90D de olduğu gibi "ludicrous" yani gülünç modu bulunuyor. Model X'de de aynı 259 beygirlik on motor ve 503 beygirlik arka motor kullanılıyor. Toplamda 967 Nm tork üreten bu iki motor sayesinde, gülünç modda 0'dan saatte 96 km hıza 3.2 saniyede ulaşabiliyorsunuz. Gülünç mod kullanılmadığı durumda ise 3.8 saniyede aynı hıza erişmek mümkün. Gelecek 90D modeli ise aynı hızlandırmayı 4.8 saniyede gerçekleştirebilecek. 





6) Model S sedan modeline ise menzil de neredeyse hiç bir kayıp görünmüyor Tesla'nin söylediğine göre. Gülünç modlu yada modsuz, her iki modelinde de 250 mil yani yaklaşık 400 km menzili olan aracın sedan abisine göre 5 km'lik bir menzil kaybı görünüyor. Araçta 90 kW-saatlik piller kullanılıyor ve bir crossover için rekor sayılabilecek 0.24 rüzgar sürtünme katsayısına ulaşılmış. 

7) Araç için inanılmaz uzun bir kuyruk oluşmuş durumda. Aracınızı bugün sipariş verirseniz elinize ulaşması 8 ila 12 ay arasında sürecek Tesla'nin söylediğine göre. 

8) Aracın tek noktadan destekli bir ikinci sıra koltukları bulunuyor. Tek bir kolon üzerinde sabitlenmiş koltuklar konforu maksimize etmek için bu şekilde tasarlanmış. Bu sayede koltukların altındaki depolama alanı artırılmış. 



9) Model X'in şahin tipi kapı vidaları piroteknik olarak patlayıp dışarı fırlayan cinsten değil fakat göründüğü üzere buna zaten gerek de yok. Tesla'nin söylediğine çok alçak ağırlık merkezi sayesinde (aracın en ağır parçası olan piller tamamen zeminde...) araç piyasadaki SUV ve crossoverlar bir yana bir çok arabadan bile daha az takla atmaya meyilli. Pilin bu şekilde konması yandan alınan darbelerin sasiye daha iyi dağıtılmasında da etkili olmuş. İlk direk ile yandan çarpma testinde Model X test yapılan direği kırmış. Evet yanlış duymadınız... Test için kullanılan çelik direk çarpışma sonunda kırılmış!!!. 

10) Tesla Model X'in kabininde 17 adet hoparlör bulunuyor. 560 wattlik ses sistemi olan Model X'in içinde Model S'in aksine bir iPhone merkezi konsolu konmuş. 

11) Model S'de ayrıca hiç alışık olmadığımız ölçüde büyük jantlar kullanılmış (motorların inanılmaz tork değeri sayesinde). Jantlar 21 inç çapında. 

12) Michelin Pilot Süper Sport lastikler önde 285/35 arkada ise 325/30 ebadında. 

13) Çok büyük bir araç olmamasına rağmen, araca 7 kişilik oturma düzeni sigdirilabilmis. 

14) Model X üretilen ilk çeki demirli elektrikli araç. Model X'in üzerinde üçüncü sınıf bir çeki demiri sistemi takılı halde alınabiliyor. Aracın çekme kapasitesi ise 5000 pound yani yaklaşık 2300 kg civarında. Aracın ağırlığı ise 2468 kg. 7 kişilik içten yanmalı motora sahip diğer crossoverlara göre bu değerin yüksek olmaması inanılmaz bir başarı.

15) Model X'in arka spoiler bir elektrik motoru sayesinde üç farklı pozisyonda kullanılabiliyor. Aracın hızına göre otomatik olarak pozisyon değiştiren spoiler düşük hızlarda sürtünme etkisini minimuma indirmek için neredeyse tam yatay bir pozisyon alıyor. 

Yollarda görmek için sabırsızlandığım araçlardan biri olan Model X türünün ilk örneği olarak karşımızda. Bakalım BMW'nin bu duruma cevabı nasıl olacak...

Friday, September 18, 2015

2016 model Honda Civic resmen lanse edilmeden ilk kez görüntülendi




Resmi olarak lanse edilmesine günler kala Michigan eyaletinin Ann Arbor şehrinde sokakta görüntülenen 2016 model Honda Civic yerini aldığı modele göre bir hayli farklı.



Günümüzün küçük sedan normlarına göre çok sıradışı bir dizaynı olmayan aracın, Honda gibi muhafazakar bir firma için büyük bir değişiklik olduğunu söyleyebiliriz. Aracın ön yüzünde daha düz bir ızgara ve arkada ise C şeklindeki farlar dikkati çekiyor. Liftback tarzı sedan modelin açılı bir tavanı ve kısa arkası yeni modelin öne çıkan özelliklerinden. Yerini aldığı modele göre bir hayli uzun görünen aracın duruşu New York Autoshow fuarında serrgilenen Civic Consept modelini andırıyor. Honda bu onuncu jenerasyon modeline turbo charger'lı Type R'ı da ekleyerek sınıfının lideri olmayı amaçlıyor. Bekleyip göreceğiz...


Saturday, September 5, 2015

Nano-çelik

Bugün sizlere otomobil üretiminde çok önemli bir yeri olan çelikten ve çelik üretimindeki önemli bir gelişmeden bahsetmek istiyorum. Amerika da ve dünyanın birçok ülkesinde akaryakıt fiyatlarının düşmesi tüketiciyi yakıt cimrisi araçlar yerine daha büyük ve konforlu araçlar almaya yöneltiyor. Amerikan hükümeti ise aşırı yakıt tüketimini ve karbon dioksit salınımını azaltmak için avrupa ülkeleri gibi ek vergiler koymak yerine sorunu üretici firmaların çözmesini bekliyor. Bu soruna çözüm olarak sunulan önerilerden birisi alüminyum kadar hafif ve sağlam olan yeni bir çelik çeşidi geliştirmek. 

Bu yeni çelik tipine NanoSteel, yani Nano-Çelik ismi verilmiş. Hali hazırda kullanılan çelik üretim tesislerinde üretime uygun olarak tasarlanan Nanocelik, günümüzde kullanılan gelişmiş çelik gibi geleneksel yöntemler kullanılarak üretilebiliyor. Celige atom mikroskobu ile baktığınızda küçük zerrelerden oluştuğunu görürsünüz. Nanocelik işte bu zerrelerin boyutlarının daha küçük olmasına imkan veren termokimyasal mekanizmalar sayesinde, nano-yapıların eşsiz kombinasyonlarda birleşmesine ve böylece nanoceligin gücünün ve esnekliğinin artmasına imkan veriyor. 
Çeliğin gücünün artırılması için yapılan değişikler normalde çeliğin daha kırılgan olmasına sebebiyet vermektedir. Ama NanoSteel firmasının bu yeni geliştirdiği alaşım ve nano-yapılar, bahsettiğim zerrelerin kabalasmasini engelleyerek kırılganlığı azaltıyor. Yüksek sıcaklıklarda nano-faz düzeltmeler sayesinde gelişmiş yüksek kuvvetli celiklere göre 10 kata kadar daha küçük zerrelerin oluşması sağlanmış oluyor. Oluşturulan çelik levha tıpkı diğer çelik levhalar gibi araba fabrikalarında istenildiği gibi sekillendirilebiliyor yada islenebiliyor. 

Bu yeni ürünün araçlarda ne kadar bir hafiflemeye imkan vereceğini görmek için, Alman EDAG firması, 2011 model Honda Accord'dan uyarlanmış, NHTSA'in düşük ağırlıklı araç çalışması için tasarladığı bir araba gövdesi ile deneyler yapmış. Accord'un su anki modeline göre yüzde 30'a yakın bir hafifleme kaydedilen bu deneyler sonucunda NHTSA için tasarlanmış hafifletilmiş bir diğer Accord modeline göre ise yüzde 10 daha hafif bir değer ölçülmüş. Paralel bir çalışmada alüminyum ile yapılan bir gövdeye göre ise yüzde 4.6 daha ağır bir gövde ölçümü alınmış. Nanosteel firması, bu farkın da çeliğin işlenmesi ve sekillendirilmesinin optimize edilmesi neticesinde giderileceği görüşünde. 

Araçların hafiflemesi sadece yakıt tasarrufu için değil, performans içinde olumlu etkileri olan bir gelişme. Üretime geçer mi, geçsede ne kadar sürer, bekleyip göreceğiz...

Monday, August 24, 2015

Renault'un 2 zamanlı TSI tipi yeni Dizel Motoru

Bugünkü yazımda sizlere Renault'un geliştirdiği yeni bir dizel motordan bahsetmek istiyorum. Motor teknolojileri geliştikçe motorlarin hacimlerinin de küçüldüğü bir gerçek. Aslında 2 zamanlı supercharger kullanılan ilk dizel motor bu yeni geliştirilen motor değil. Hot rod tutkunlarının çok iyi bildiği Detroit Dizeller de 2 zamanlı ve supercharger ile çalışıyor. Roots tipi bir supercharger kullanılan Detroit dizel aslında Amerika da epey popüler...




Renault'un geliştirdiği bu yeni motorun Detroit Dizel'den farkı motor hacmi ve tabiki yeni nesil bir motor olması dolayısı ile yakıt tüketimindeki cimriliği. Söylenene göre bu yeni motor yüzde 50 verimlilik değerlerine ulaşmış durumda. Yeni nesil benzinli motorların yüzde 35'lik değerine göre bu çok iyi bir rakam. Dahası Volkswagen grubundan çok iyi tanıdığımız TSI motorları (bir kısmı) gibi, twin charger özelliğine sahip, yani alt devirler için bir supercharger üst devirler için ise bir turbocharger kullanılıyor. Üretime geçmesi durumunda şimdiye kadar üretilmiş en tasarruflu motor olması bekleniyor.


Lakabı "Powerful" yani "Güçlü" olan yeni motor henüz deneme aşamasında ve test edilen versiyonu arabalarda görmeye alışık olduğumuz hacimlerin henüz çok altında. Test edilen motorun hacmi 730 cm küp, ve 47 bg ve 67 bg üretebilen 2 versiyonu mevcut. Tork değerleri ise sırasıyla 113 ve 145 NM. bu değerleri çok daha fazla sürtünme kaybı olmadığını varsayarak 1.6 litrelik bir motora aksettirirsek, yeni motorun 147 bg güç ve 318 Nm tork'a yakın değerler kaydedeceği görülüyor. Bu değerler Renault'un avrupa pazarındaki Espace modelinde kullandığı 1.6 litrelik çift turbolu dizel motorundan az olduğu bir gerçek (Espace'in değerleri 160 bg güç ve 380 Nm tork). Fakat test edilen motorun çok daha hafif ve daha tasarruflu olması bekleniyor. Renault ayrıca, tıpkı Fiat'in 500 modeli ile yaptığı gibi, çok uzun yıllardan sonra ilk defa bu motor ile Amerika marketine de girmeyi planlıyor. Bize düşen her zaman ki gibi sabırsızlıkla beklemek...

Thursday, August 13, 2015

2016 Cadillac CTS-V


Cadillac CTS'i 2003 yılında gösterime giren Matrix serisinin ikinci filmi olan "Matrix Reloaded"'daki unutulmaz otoban sahnesinden hatırlarsınız. Bu aracın CTS-V modeli, 2004 yılında  ilk kez piyasaya sürüldü. V modelleri Cadillac'in BMW M serisine ve Mercedes'in AMG'sine cevabı olarak ta bilinir. Su anda satılan modeler arasında M3'e rakip olarak ATS-V ve M5 ve M6'ya rakip olarak da CTS-V bulunuyor. CTS-V'lerde şimdiye kadar hep Corvette motorları kullanıldı. Aracın 2016 modelinde de bu gelenek bozulmamış.



Biraz aracın performans değerlerinden bahsetmek istiyorum. 0-60 mil hızlanmasını 3.8 sn'de gerçekleştiren araç 400 metrelik drag pistini ise 11.9 sn'de tamamlıyor. Skidpad testini ise inanması güç olan 1.01 g ile geçmeyi başarıyor. 1 g'nin üzerindeki sayılar eskiden sadece süper spor araçların ulaşabileceği bir performans değeriyken günümüzde 2016 Cadillac CTS-V gibi 1863 kg'lik sedan araçların ulaşması bize teknolojinin geldiği noktayı bir kez daha gösteriyor. Fren testini ise saatte 60 mil hızla seyrederken 30 m'nin biraz üzerinde durarak geçen araç yine inanması güç bir performansa imza atıyor. Aracın yakıt tüketimi ise eski modeline göre bir hayli gelişme göstermiş. Şehir/Otoban/Karma tüketiminde 12/18/14 mpg olan değerler yeni modelde 14.9/21.5/17.3 mpg gibi etkileyici değerlere yükselmiş. Aracın kalbinde önceden de söylediğim gibi 650 bg'lik Corvetten çıkma bir LT4 V8 bulunuyor. Beygir gücü 10 bg düşürülerek 640 beygir üretilmiş Cadillac CTS-V de...Şanzıman ise direksiyondan degiştirilebilen 8 ileri bir otomatik vitesle süslenmiş. Aracın torku ise 854 Nm. Son hız ise saatte 320 km olarak tahmin ediliyor.



CTS-V'nin şasisi ise kardeşi CTS'e göre zeminde bulunan özel bir alüminyum plaka ile güçlendirilmiş. Şasinin esnemesini azaltmak amacıyla Mac-Pherson tipi gergi çubuğu bulunan araçta çok bağlantılı arka suspansiyonlar 3 kademeli Magnetic Ride (manyetik sürüş) kontrollü şoklarla süslenmiş. Önde 6 arkada 4 pistonlu Brembo marka frenler bulunan araçta yine önde neredeyse direksiyonla aynı büyüklükte soğutma kanallı fren diskleri ve arkada da soğutma kanallı diskler bulunuyor. Araçta bulunan dövülmüş alüminyum jantları ise Michelin Pilot Süper Sport lastikler sarıyor.


CTS'V de sunulan sürüş modlari ise Kar, Touring, Sport, ve Yarış modlari olarak ayarlanabiliyor. Sürüş modlari muadili araçlardaki gibi, elektrik destekli direksiyonun sertliği, gaz tepkisi, LED paneldeki gösterge çeşitleri, şanzımanın vites değiştirme hızı ve hangi devirlerde değiştirdiği gibi parametreleri ayarlayarak seçilen sürüş modunu optimize ediyor. Bunun dışında sadece Yarış moduna özel olarak, 5 farklı derecelendirme ile "preformanslı yol tutuş yönetimi" ayarlanabiliyor. Bu ayarla elektronik kontrollü denge ve yol tutuş sisteminin özellikleri (ESP olarak duyduğumuz sistemin gelişmiş versiyonu) değiştirilmiş oluyor. 



Bana sorarsanız yeni Cadillac CTS-V'nin hakkını vermek için Matrix gibi bir film çekmek ve en guzel sahnelerinden birini bu essiz araca ayırmak gerekiyor...

Bumerang - Yazarkafe