Ceyhun Kirimli has a PhD. in Biomedical Engineering with areas of competence in Molecular Biology, Genetics & Biomedical Engineering and Computational Sciences with focus on Development and Design of Biosensors.

http://www.linkedin.com/in/ceyhunkirimli
http://ceyhunkirimli.com

Ad Unit

Tuesday, September 9, 2014

Sleeping Giant Provincial Park



Tbay de yasayinca, yaz-kis, soguk-daha soguk demeden Sleeping Giant' a bakiyor insan bos zamanlarinda. Sehrin en guzel manzarasi, suyun uzerinde uyuyan bir devi andiran yukaridaki yarim ada. Uzerinin masa gibi dumduz olmasi buzullar altinda gecirdigi donemlerin anisi. Insan seklinde olusu ise sanirim sehrimizin sansi.. yoksa nasil boyle pozlar verecekti. Ayrica sehre adimini atan her ademoglunu da Sleeping Giant'a bakmaya goturuyoruz, gelenek iste.

Davulun sesinin uzaktan hos geldigi gibi, Sleeping Giant da liman gibi sehir merkezinin muhtelif kisimlarindan guzel. Devimizi olusturan yarim ada oldugu gibi park. Yarim adanin merkezinde bir kac bungalov tipi yapi mevcut, kimisi yazlik ev olarak kimisi de motel gibi hizmek veriyor.


Tum bungalovlar ve az da olsa medeniyete sahip kamp alanlari yukaridaki haritanin en tepesinde gorulen Marie Louise Golu'nun (haritadaki en buyuk gol) cevresinde. Yuruyus parkurlari da yine ayni golun cevresinde, genel de sag (dogu) ve asagi (guney) kisimlarinda.

Parkin bu kesimleri  eyaletimizin her yerinde bulabileceginiz cinsten mutlu mesut ormanlardan olusuyor. Mevcut parkurlarin hepsini yada ciddi bir kismini bir gunde bitirmeyi kesinlikle aklinizdan gecirmeyin. Yarim adanin gormek istediginiz bir bolgesindeki 15-20 km lik bir yolu secip, fotograf makinaniz ve yiyeceklerinizi de yaniniza alip, olabildigince erken yola koyulmak en iyisi. Belki bu sekildeki 10-15 tur sonunda yarim adayi tanidiginizi iddia edebilirsiniz.

Biz aile olarak dag bayir gezmeye cok merakli degiliz. Gecen yilimizin buyuk bolumunu de limana piknige gidip Sleeping Giant'i uzaktan izleyerek gecirdik. Tembelligimizin zirvesinde oldugumuz bir gun sadece arabamizin ulasabildigi kadar bir kismini gezmeyi denedik. Karnimiz acikinca da evimize donduk.

Gecen ayin basinda ilk misafirimiz ucaga atlayip geldiginde, onu gezdirme istegimiz tembelligimizin onune gecti ve yemekleri paketleyip parkin yolunu tuttuk. Gitmisken tam olsun, parkin sehirden gorunen kismini gezelim dedik. Yani devi olusturan daglara tirmanmaya karar verdik. Haritalari inceledikten sonra anladik ki, gunu birlik bir gezi de ancak devin ayak parmagina ulasabiliyoruz. Kafasina falan gitmek icin oralarda kamp kurarak ilerlemek gerekiyor. Bu bolgedeki kamp alanlarinda hic bir medeni hizmet bulunmuyor. Oralarda su bile yok. Kampcilar sularinin olabildigince yanlarinda tasiyorlar, mumkun olan yerlerde ise golden sagliyorlar.


Tum bu gercekleri park gorevlilerinden ogrendikten sonra, biz hayirlisi ile bir parmagi gorelim de bakalim diyip, yola koyulduk. Gidis donus toplamda 24 km yol yurumemiz, tepeciklere tirmanmamiz gerekiyordu.

Parkurun ilk kisimlari oldukca konforlu yurumek icin. Ilk 8km yi agaclik yollarin golgeliginden ve yuruyus icin duzeltilmis parkurlarda geciyor.


Yol boyunca bir cok hos supriz yuruyenleri bekliyor: 


Rengarenk ve kameralardan korkmayan kelebekler...


Envai cesit mantar...


Bir o kadar mis kokulu cicekler...

Her yerden onunuze firlayan buz gibi dereler...


Ve de Parkin cevresini sarmis plajlar..

Parkurun son kisimlari ise oldukca engebeli. Kayalarin uzerine tirmanip, oradan oraya atlamak gerekiyor.

 Artik atlayacak kaya bulamayinca da benim gibi manzaranin tadini cikarmak kaliyor.. :)


Parkin bu kisimlarinda da kamp alanlari mevcut. Buralarda kampcilara manzara disinda verilen tek hizmet ise, yirtici hayvanlarla yemeklerini paylasmak zorunda kalmasinlar diye, bir takim kutular..

Biz bu bolge de ilerlemek icin fazla inat etmedik, sanirim yukaridaki ikinci haritanin turuncu bolgesinin sinirindan donmus olduk. Donus yolunda plajlardan birine kurulup, ogle yemegimizi yiyip kestirdik.. Bir saate yakin full keyif yaptiktan sonra da geri kalan 10km mizi de yuruyup evimizin konforuna kavustuk..

Not: Bu yazi tamamen reklam amacli yazilmistir.. Ilgilenenlere duyurulur..



No comments:

Post a Comment

Bumerang - Yazarkafe