Uzun suredir kitap okumuyordum. Elcim hanim kendi kendine kindle'i ile takiliyor.. O yuzden eve kitap girip cikmiyor.. Benimle de okuduklarini cok nadiren paylasiyor. Ben de her zamanki tembelligimden olsa gerek yeni kitaplar arastirmiyorum. Sonucta da elimi bir kitaba surmeden haftalar haftalar gecirebiliyorum..
Gecenlerde benimki elinde kindle i ile geldi: " Al sen bu kitabi seversin." Benim her seye muhalefet bunyem aninda agzini acti: "Neden?" Kitabin konusunu ogrenince fazla itiraz etmeyi birakip, okumaya basladim. Basladigim gibi de elimden birakmadan bitirdim.
Extinction point (maalesef henuz Turkce'ye cevrilmedi) Paul Antony Jones'un ikinci bilim kurgu romani. Mart 2012'de e-kitap olarak yayinlanmis. Basili kopyasinin yayinlanmasi ise Ocak 2013u bulmus. Jones, web sitesinin takipcileri ile zaman zaman kitaplarini ucretsiz olarak paylasiyor. O yuzden biz de aile olarak kendisini destekliyor ve takip ediyoruz. Yanlis anlasilmasin, belesciligimizden degil, e-kitaplari ve kitap paylasimini destekledigimiz, ustelik yeni kitap basilmasini elimizden geldigince protesto ettigimiz icin.
Jones, Ingiltere dogumlu gazeteci ve yazar. Su anda Nevada'da esi, kedi ve kopekleri ile yasiyor. Nevada'nin iklimine alisamamis olsa gerek, evine girip cikan orumceklerden sikayet ediyor, kendini tanitirken:
Paul Antony Jones
Extinction Point, apokaliptik bilim kurgu alaninin surukleyici orneklerinden. Kitabin fikri gercekten cok carpici. Beni oylesine heyecanlandirdi ki, etkisinden cikamadan kitabi bitirdim, ayni heyacanla da ikinci kitabi indirdim. Extinction Point'in kahramani Emily Baxter, yirmili yaslarinda New York da yalniz basina yasayan bir gazeteci. Siradan bir is gununde, doktor randevusunu beklerken, Avrupa'da kirmizi bir yagmur yagdigini izliyor televizyonda. Profesyonel dejenerasyondan olsa gerek, doktorun ofisinden ayrilinca, bilgi toplayarak eve gidiyor. Yolda da kirmizi yagmura yakalaniyor. Kisa sure sonra da bildigi, icinde yasadigi dunyanin donusmesine taniklik ediyor.
Kitap bittikten sonra ise eksikliklerini ve bana tuhaf gelen yerlerini farketmeye basladim. Ornegin, Emily denen kisi, tanidigi sevdigi herkesin olumune taniklik ederken, bir iki bagiriyor, sonra da aninda bisiklet ile dunya turu planlari kuruyor. Ustelik Emily guya Amerikanin bozkirlarinda buyumus, ciftci bir ailenin kizi ve araba kullanmayi bilmiyor. Inanin bana buyuk sehirler haricinde kuzey Amerika'da araba kullanmamak, okuma yazma bilmemek gibi bir eksiklik.. Ozellikle de bozkirlardan kacmak isteyen gencligin tek cikis yolu arabasina atlayip uzaklasmak. Bu faktoru Emily'nin New York'ta biten hayat hikayesi ile birlestirince ana karakterimiz tum inanilirligini yitiriyor. Cevresindeki gelismeleri-bildigimiz dunyanin sona erisini- bizlere ruhsuz bir tonda haber bildirir gibi aktarmasi ise, okuyucunun Emily ile bag kurmasina engel oluyor. Tum iyimserligimle bunun da profesyonel dejenerasyon olduguna inanmak istesemde, kitap oyle bir noktaya geliyor ki, Jones bile sanki Emily'nin ruhsuzlugu icin bahaneler uydurmaya calisiyor. Kitabin sonunda Emily, elinde kalan son yemegini de yeni arkadasi ile paylasip, kendisi iki tane biskuvi ile aksam yemegi yiyince de kafanizdaki ruhsuz Emily imaji yerle bir oluyor.. Hem zaten o nasil bir karakter ki, kurtlar sofrasi New York'ta daha otuzuna gelmeden en iyi yayin kurumlarindan birinde muhabir olabiliyor???
Ayrica ne demek Alaska'ya bisikletle gitmek?? Kac ay surer o yolculuk? Birisi Jones'a Alaska'nin buradan kuzeyde oldugunu soylesin lutfen..
Serinin ikinci kitabini okumak icin sabirsizlandigim su gunlerde, bu bisiklet hikayesinin fazla uzamamasini umuyorum. Yoksa kitabin fikrinin etkileyiciligi beni daha ne kadar kendisine baglayacak bilemiyorum.
Ceyhun Kirimli has a PhD. in Biomedical Engineering with areas of competence in Molecular Biology, Genetics & Biomedical Engineering and Computational Sciences with focus on Development and Design of Biosensors.
http://www.linkedin.com/in/ceyhunkirimli
http://ceyhunkirimli.com
Ad Unit
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment