Ceyhun Kirimli has a PhD. in Biomedical Engineering with areas of competence in Molecular Biology, Genetics & Biomedical Engineering and Computational Sciences with focus on Development and Design of Biosensors.

http://www.linkedin.com/in/ceyhunkirimli
http://ceyhunkirimli.com

Ad Unit

Wednesday, June 25, 2014

Philadelphia'nin bahceleri

Philadelphia, bazi kaynaklara gore Amerikanin bahce baskenti, sehrin sinirlari dahilinde 30dan fazla bahce ve arboretum var. Ben bugune kadar 6 tanesini gezme firsati buldum, bugun burda 4 tanesi hakkinda yazacagim. Sehirdeki bahce ve parklarin zenginligi ilginizi cekiyorsa, bircoguyla ilgili detayli bilgiye buradan ulasabilirsiniz: Garden capital..




Philadelphia denince akla gelen ilk parklar bahceler olmuyor. (Ama bu soguk yaz gunlerinde biz sanirim en cok cicekli bahcelerini ozluyoruz.) Oyleyse sehri tanitmaya en onemli sembollerinden biriyle baslayalim. LOVE heykeli:
Ne ozelligi oldugunu hala cozemedim. Metalden LOVE yazmislar, altinda da bir insan boyu yer birakmislar ki, sehre gelen butun kadinlar, yanlarinda kim varsa cekistirip orda fotograf cektirsin. Ustelik sehrin en islek noktasinda heykel, o yuzden bu fotograf cekimi sirasinda, cekistirilen kisinin akli mutlaka igreti park ettigi arabasinda..

Birlikte gezecegimiz ilk park: Rittenhause square. Sehrin kurucusu William Penn tarafindan dizayn edilen ve kurulan 5 parktan biri. Sehrin en islek caddelerinden Walnut street uzerinde. Restoranlarin, kafelerin, magazalarin, ortasinda bir vaha gibi. Parkin ici her daim civil civil, kalabalik. hemen her hafta sonu orada bir organizasyona rastlamak mumkun. 


Park oylesine yesil ki, insana gokdelenlerin ortasinda, sehrin gobeginde oldugunu unutturuyor.


Parkin ortasinda cimlere serilmis yatarken, insan kendini cevreleyen koca binalari gormezden gelebiliyor. 


Boyle bos gorundugune bakmayin, Rittenhause square yil boyunca cok nadir boyle sakin kaliyor. 

Eger sehirden cikmadan, sakin bir gun gecirmek isterseniz, yuruyus yapmaktan, bisiklete binmekten yada nehirde tekne gezisine katilmaktan hoslaniyorsaniz, Philadelphia gobegindeki Schuylkill Banks tam size gore.


Schuylkill banks, adini aldigi Schuylkill nehri boyunca yaklasik olarak 30 km kadar uzaniyor. Parkin asil sahipleri tabiki Kanada kazlari, bakmayin bebeklerin sevimliligine, pek paylasimci degil arkadaslar. 


Nehrin cesitli bolgelerinde tekne turlarina katilmak, kano yada acaip su bisikletleri kiralayip gezmek mumkun. Benim favorim sehir merkezinden kalkip Bartram gardens'a giden tur. Orada birkac saat gecirdikten sonra ayni botla geri donebiliyorsunuz.

Bartram Gardens, sehrin en eski arboretumlarindan. 18.yuzyilda John Bartram tarafindan kurulmus. John Bartram, aslen bir ciftci ama bitkilere olan ilgisi onu Amerikanin ilk buyuk botanisti yapiyor. Philadelphia'nin yerel bitki ortusu uzerine cok degerli calismalari var. Yetistirdigi agaclarin bir cogu bugun hala bizimle.




John Bartam kendi evinin cok da mutevazi olmayan bahcesini arboretum'a cevirmis ve yetistirdigi bitkiler uzerinde bilimsel calismalar yapmis. Bartram vakfi, John Bartram'in merakini ve bitkilere olan tutkusunu hala yasatiyor. 



John Bartram evini ve bahcesini Schylkill nehri kiyisinda, sehri karsidan goren bir tepeye kurmus. Yukaridaki resimden anlasilmasa da patikalarin sonu nehre ve muthis bir sehir manzarasina cikiyor: 



Parkin yasini en iyi agaclarin gorkemi anlatiyor:


Bu resimde beni gorebildiniz mi?

Sehirden yarim saat uzaklasmayi kabul ediyorsaniz, ve en azindan yarim gununuzu ayirabilecekseniz, Longwood Gardens yilin 4 mevsimi, cesitli aktiviteler ve ucsuz bucaksiz bahceleriyle sizleri bekliyor.


Longwood gardens, general motors company nin kurucularindan Pierre du Pont (1870-1954) un evi. 11 cocugu ve esiyle birlikte ikamet adresi. du Pont un hobisi bahce tasarlamakmis. dizayn ettigi havuzlar, selale, italyan bahceleri, aslina uygun olarak bugunlere kadar gelmis. Yukaridaki resim Fountain Garden (Cesme bahcesi) in cok kucuk bir kismi. Gezerken havuzlarin icinde yurumek de serbest.





Tabi bazi havuzlar fazla suslu, islanmayi goze aliyorsaniz icine girip fotograf cektirmek hala serbest :)



Longwood gardens in icerisinde yapay bir gol ve selale de var. Selale ye ve gole girmek maalesef serbest degil.

Burasi Italyan bahcelerine giden yol. Parkin tamamini doyasiya gezebilmek icin tam bir gune ihtiyaciniz var. Yaninizda sivrisinek ilaciniz varsa, cok keyifli bir gun olacaginin garantisini verebilirim.

Beni Longwood gardens da bugune kadar en cok etkileyen sey bu kutuk oldu. Maalesef 1900lerin basinda olmus. Uzerindeki sayilari okuyup yasini tahmin edebiliyor musunuz?


Longwood Gardens in en keyifli yani acik hava da duzenlenen konserler. DuPont vakfinin sponsorlugunda her yaz en azindan 4 yada 5 orkestra bahcede muzik ziyafeti veriyor. Yeterince reklam yapmadiklarini dusunuyorum, cunku konserlere katilanlarin yas ortalamasi oldukca yuksek. Sanki sadece bilenler geliyormus gibi..

Philadelphia'da kucuklu buyuklu daha bir cok park ve bahce var. Hepsi birbirinden  keyifli. Ilk firsatta gitmek istedigim bir bahcenin linkini vererek bitirmek istiyorum yazimi, bu parkin ozelligi parka yururseniz, toplu yasima ya da bisikletle giderseniz, parka giris ucretsiz.. Ogrenci isi yani :))

Morris Arboretum





No comments:

Post a Comment

Bumerang - Yazarkafe